20. Hukuk Dairesi 2015/4590 E. , 2016/1447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 24.10.2011 tarihli dilekçe ile; ... mahallesinde 1976 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosunda 671 ada 1, 694 ada 1 ve 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazların
adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra ...l Kadastro Mahkemesinin .../... E. - .../... K. sayılı kararı uyarınca 789 ada 6 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla ...adına tescil işleminin yapıldığını, anılan taşınmazın, 671 ada 1, 694 ada 1 ve 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarla, yol ve dere ile mükerrer olduğunu ileri sürerek mükerrer olan 789 ada 6 parsele ait kaydın iptali istemiyle Bingöl Tapu Müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır.
Mahkemece; ... ... davaya dahil edildikten sonra 789 ada 6 sayılı parsele ilişkin tapu kaydının .. Kadastro Mahkemesinin 22.09.1993 gün .../... E. - .../...K. sayılı kararına istinaden oluştuğu, dava konusu taşınmaz hakkında HMK"nın 303. maddesi uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararının bulunduğu, usûlüne uygun dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mükerrer tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 27.05.1986 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dosya içeriği ve toplanan delillerden; 26.06.1974 tarihinde 766 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ili, ... ilçe, ... mahallesi 671 ada 1 parsel sayılı 393.520 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Şubat 1957 tarih 5 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak, 694 ada 1 parsel sayılı 451.520 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Şubat 1957 tarih 5 ve 6 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak, 695 ada 1 parsel sayılı 189.580 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Şubat 1957...
adına tapuya tescil edildikleri, ... ...nin 28.01.1987 tarihli dilekçe ile hasımsız açtığı orman kadastrosuna itiraz davası sonucu... Kadastro Mahkemesinin 22.09.1993 gün .../... E. - .../... K sayılı kararıyla fen bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen 27.05.1993 havale tarihli krokili raporda (C) ve (D) harfleri ile işaretlenen sırasıyla 9.800 m2 - 2.650 m2 yüzölçümlü kadastro harici taşınmazların orman niteliği ile ... adına tapuya tescillerine karar verildiği, 08.11.1993 tarihinde kesinleştirilerek tapuya infaz için gönderildiği, Bingöl Kadastro Müdürlüğünce düzenlenen 18.03.1997 tarihli tescil bildirim beyannamesinde (C) harfi ile işaretlenen taşınmazın yüzölçümünün 708.200 m2 olduğu, kadastro sırasında tescil dışı bırakılan alanda kaldığı, (D) harfi ile işaretlenen taşınmazın yüzölçümünün 198.000 m2 olduğu ve tarla niteliği ile ... adına tescilli 219.066 m2 yüzölçümündeki 801 ada 2 parsel sayılı taşınmazın içinde kaldığı, mahkeme kararındaki yüzölçüm farklılığının (C) ve (D) harflerinin 1/25000"lik askeri haritadan yaklaşık ölçüler alınmasından kaynaklandığının belirtildiği, tapu sicil müdürlüğünün "kadastro müdürlüğünce düzenlenen değişiklik beyannamesindeki verilerle mahkemenin kararı arasında farklılıklar bulunduğu anılan çelişkinin giderilmesi" yönündeki 04.07.1997 gün 374 sayılı yazısı üzerine ... ... tavzih isteminde bulunduğu, ...Kadastro Mahkemesinin 15.07.1997 tarihli ek karar ile hükmün birinci fıkrasının iptal edilerek (D) harfi ile işaretlenen 198.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın 801 adanın son parsel numarası verilerek, (C) harfi ile işaretlenen 708.200 m2 yüzölçümlü taşınmazın 989 adanın son parsel numarası verilerek orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline yönünde tavzih kararı verildiği, anılan tavzih kararının infazı üzerine (C) harfi ile işaretlenen 708.200 m2 yüzölçümlü taşınmazın orman niteliği ile 789 ada 6 parsel numarasıyla 19.11.1997 tarihinde tapuya tescil edildiği, (D) harfi ile işaretlenen 198.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın ise 801 ada 2 sayılı parselden ifrazla oluşan 801 ada 11 parsele gittiği, 801 ada 11 parsel sayılı 198.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın orman niteliği ile ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Temyize konu dava dosyasında fen bilirkişiler tarafından düzenlenen 12/04/2013 tarihli asıl raporda ve 21.10.2013 tarihli ek raporda; 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (A1) ile işaretlenen 221,46m2 yüzölçümlü kesiminin, 694 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (A2), (B1) ve (B2) işaretlenen sırasıyla 363.989,51 m2, 66.239,11 m2 ve 2.089,24 m2 yüzölçümlü bölümlerinin, 671 ada 1 sayılı parselin (A3), (A4) ve (B3) ile işaretlenen sırasıyla 941,93 m2, 60.331,68 m2 ve 68.689,85 m2 yüzölçümlü kesimlerinin 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içinde kaldığı, mükerrerliğin kaynağının 789 ada 6 parsele ait krokinin kadastro paftası ile çakıştırılmamasından kaynaklandığı, orman bilirkişi kurul raporuna göre (A1), (A2), (A3) ve (A4) ile işaretlenen bölümlerin orman sayılan yerlerden olduğu, (B1), (B2), (B3) ile işaretlenen kesimlerin ise orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Böylelikle 789 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kısmen 671 ada 1, 694 ada 1 ve 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile mükerrer olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesi uyarınca mükerrer olarak yapılan tescilin iptali isteğinde bulunmuştur. Bu durumda mükerrer olarak oluşturulan hangi sicil kaydına değer verilmesi gerektiği önem arz etmektedir.
3402 sayılı Kanunun 22/1 maddesinde “Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastrosu ya da tapulaması yapılmış yerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci bir kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır” hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenleme ve uygulamada benimsenen ilke gereğince kadastro tespit tutanağı önce tanzim edilen sicil kaydının yasal açıdan korunacağı tartışmasızdır.
Somut uyuşmazlıkta 671 ada 1, 694 ada 1 ve 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar 26.06.1974 tarihinde yapılan kadastro tespiti yoluyla oluşmuşlar ve 24.03.1976 tarihinde tapuya tescil edilmişler ise de 789 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, ... Kadastro Mahkemesinin 22.09.1993 gün .../...E. - .../...K. sayılı kararına istinaden hükmen 19.11.1997 tarihinde tapuya tescil yoluyla oluşmuştur. ... Kadastro Mahkemesinin kararı üzerine mükerrer tescil meydana gelmiş olup, anılan kararda 671 ada 1, 694 ada 1 ve 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazların maliki taraf olmadığından 6100 sayılı HMK"nın 303. maddesinde düzenlenen kesin hükümden söz edilemez. 671 ada 1, 694 ada 1 ve 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitleri ve tapuya tescil işlemleri önce yapıldığından anılan taşınmazlara ilişkin sicil kayıtlarına değer verileceği kuşkusuzdur. Fen bilirkişiler tarafından düzenlenen 12/04/2013 tarihli asıl raporda ve 21.10.2013 tarihli ek raporda 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (A1) ile işaretlenen 221,46 m2 yüzölçümlü kesiminin, 694 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (A2), (B1) ve (B2) işaretlenen sırasıyla 363.989,51 m2, 66.239,11 m2 ve 2.089,24 m2 yüzölçümlü bölümlerinin, 671 ada 1 sayılı parselin (A3), (A4) ve (B3) ile işaretlenen sırasıyla 941,93 m2, 60.331,68 m2 ve 68.689,85 m2 yüzölçümlü kesimlerinin 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içinde kaldığı belirtildiği halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki; anılan bilirkişi raporunda 671 ada 1, 694 ada 1 ve 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazların çapları ile 789 ada 6 sayılı parsele ait tescil bildirim beyannamesindeki tescil krokisinin çapının ölçekleri eşitlenip bir biri üzerine aplike edilerek, 1/5000 ölçekli kadastro paftası üzerinde anılan taşınmazların sınırlarını değişik renklerle gösterir şekilde kroki düzenlenmemiştir. Fen bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor bu haliyle hüküm vermeye yeterli değildir.
O halde dava dosyasının raporları hükme dayanak yapılan fen bilirkişilerine verilerek 671 ada 1, 694 ada 1 ve 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazların çapları ile 789 ada 6 sayılı parsele ait tescil bildirim beyannamesindeki tescil krokisinin çapının ölçekleri eşitlenip bir biri üzerine aplike edilerek, anılan taşınmazların sınırlarını ve mükerrer olan bölümlerini 1/5000 ölçekli kadastro paftası üzerinde değişik renklerle gösterir şekilde X ve Y değerli koordinatlı krokili ek rapor alınıp, 789 ada 6 sayılı parsel sayılı taşınmazın; 671 ada 1, 694 ada 1 ve 695 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarla mükerrer olan bölümleri yönünden davanın kabulüne karar verilmelidir.
Mahkemece değinilen şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılması gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA10/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.