20/06/2013 gün ve 2010/379 Esas ve 2013/382 Karar sayılı mahkeme ilamının temyizi üzerine Dairemizce verilen 30.11.2015 tarih ve 2014/33420 E. 2015/18753 K. sayılı bozma ilamı ile suça sürüklenen çocuğa ait kan örneğinden elde edilen DNA profili ile uyumlu olan biyolojik örneğin hırsızlığın yapıldığı kafe önündeki masanın üzerinde bulunan kola şişesinden alınması ve suça sürüklenen çocuğun tüm aşamalardaki savunmasında suçlamayı kabul etmediğini beyan etmesi karşısında, atılı suçu işlediğine ilişkin; hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle bozulmasına karar verildiği, mahkemenin 17/03/2016 sayılı 2016/2-231 sayılı kararı ile elde edilen kan örneği nedeniyle suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilip dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dairemizin bozma kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle, Mahkemenin 17/03/2016 günlü direnme kararı incelenmesine göre, dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.