14. Hukuk Dairesi 2016/499 E. , 2016/5663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin tefrikine dair verilen 21.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.05.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı, davalı ... vekili dava dışı ... ile 14.09.2012 günü ... Noterliği’nde düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca, 1539 ada 2 parsel sayılı taşınmazda inşa edilmekte olan C3 blok 37, 38, 63, 93, 254, 256; C2 blok 24, 29, 197, 216; C4 blok 18, 135; B6 blok 142 numaralı bağımsız bölümlerin satışının vaat edildiğini, sözleşme gereğince 12.10.2012 günü ferağ verilmesi gereken taşınmazların tapu kaydının muvazaalı olarak davalı ...’ye devredildiğini ileri sürerek taşınmazların adına tescilini veya ödenen bedelin 08.08.2014 günlü dilekçe ile de C3 blok 256, C4 blok 18, B6 blok 142 numaralı bağımsız bölümler için ödenen bedelin davalı ...’den alınmasını istemiştir.
Davalılardan ..., süreli vekaletname ile yetkilendirdiği halde vekil ...’ın vekillik yetkisini kötüye kullanarak davacı ile muvazaalı sözleşme düzenlediğini davalı .... ise, dava konusu C3 blok 256, C4 blok 18, B6 blok 142 numaralı bağımsız bölümleri edinmediğini, diğer davalı ile ticari ilişkisi nedeniyle taşınmazları iyiniyetle edindiğini, muvazaalı işlem bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, taşınmazların davalı .... tarafından iyiniyetle edinildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, seçimlik hakka konu bağımsız bölümler yönünden davanın ayrılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede alacak isteğine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı taşınmazların adına tescilini, tescilin olanaklı olmaması halinde satış vaadi sözleşmesinde taşınmazlar için ödenen bedellerin sözleşme akidi davalı ...’dan alınmasını talep etmiştir. HMK’nın 111. maddesi gereğince “Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. Mahkeme, davanın asil talebinin esastan reddine karar verilmedikçe, fer’i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz.”
Somut olayda, davacının ilk talebi olan tescil isteminin reddine karar verildiği görülmüştür. Terditli dava açılması nedeniyle ikinci kademedeki alacak istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Dolayısıyla, ikinci kademedeki istemin ayrılmasına karar verilmesi HMK’nın 111. maddesinde getirilen düzenlemeye uygun düşmemiştir.
Bunun yanında, davacının ikinci kademedeki isteminin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği anlaşılmaktadır. Görülmekte olan ve ayrılmasına karar verilen davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle HMK’nın 166. maddesi gereğince davaların birleştirilerek birlikte sonuca bağlanması gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.