Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5871
Karar No: 2015/6734

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/5871 Esas 2015/6734 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/5871 E.  ,  2015/6734 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/10/2014
    NUMARASI : 2014/169-2014/234

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi "ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, akte aykırılık nedeniyle tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Davacı, kayden malik olduğu 4367 ada 1 parsel sayılı taşınmazını 04.08.2009 tarihinde eşi olan davalıya ölünceye kadar bakma koşulu ile temlik ettiğini, davalının edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece, Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/69 esas sayılı boşanma dosyasında tarafların eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verildiği, boşanma davasının açılmasından önce davacının evden ayrıldığı, o tarihten bu yana biraraya gelmedikleri, her iki tarafın geçinemedikleri, geçimsizlikte ve ayrı yaşamakta eşit kusurlu oldukları, bakım akdinin devam etmesinin çekilmez hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, " Taraflar arasında görülen boşanma davasının neticesinin TBK"nin 617 (BK"nin 517.) maddesi uyarınca eldeki davanın sonucuna etkili olacağı, Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/69E-2013/49K sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi, anılan dava dosyasının içeriğinin toplanan ve toplanacak delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; davacının kayden malik olduğu 4367 ada 1 parsel sayılı 745 m² yüzölçümlü bahçeli kargir ev cinsli taşınmazını tapuda 04.08.2009 tarihinde yapılan ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik ettiği, davacının 23.03.2012 tarihinde boşanma davası açtığı, Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/69 E – 2013/49 K sayılı kararıyla tarafların eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verildiği ve 14.042014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi basitçe taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen, bazı yönleri itibarıyla talih ve tesadüfe, ayrıca şekle bağlı bir sözleşme olarak tanımlanabilir. Nitekim, söz konusu sözleşme Türk Borçlar Kanununun 611. maddesinde, ölünceye kadar bakma sözleşmesi bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşme olarak tarif edilmiştir.
    Anılan yasanın bu ve devamı maddelerinin açık hükümlerin de belirtildiği gibi ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile, bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mamelek veya bazı mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp, ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer. Hemen belirtmek gerekirki, bakım borçlusunun bakıp gözetmek yükümlülüğü, aksi kararlaştırılmadığı sürece bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp, ikametini temin etme yanında, besleme giydirme hastalığında hekime götürüp, gerekli ihtimamı gösterme, manevi yönden her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri de içerisine alır. Kuşkusuz bakım borçlusu yükümlülüklerini yerine getirirken, aldığı malların kıymetine, bakım alacaklısının önceden sahip olduğu içtimai mevkiine ve hakkaniyet kurallarına göre hareket etmek zorundadır. Öte yandan, yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin sonuçları Türk Borçlar Kanununun 6l7. maddesinde açıklanmış sözleşmeden doğan ödevlere aykırılık yüzünden ilişki çekilmez olmuşsa, ya da başka önemli nedenlerle ilişkinin sürdürülmesi aşırı ölçüde güçleşmiş veya olanaksız hale gelmişse taraflardan herbirinin tek yanlı olarak sözleşmeyi fesh etme, verdiği şeyi geri alma hatta karşı tarafın kusurlu olması halinde tazminat isteme hakkı tanınmıştır. O halde, yükümlülüklerini yerine getirmeyen bakım borçlusuna karşı bakım alacaklısı her zaman fesih hakkını kullanabilmekte, fesih geçmişe etkili (makable şamil) olmak üzere sözleşmeyi sona erdirdiğinden verdiği şeyi de geri isteyebilmektedir.
    Öte yandan, Türk Borçlar Kanununun 617/son maddesi hükmüne göre; Hakim mukaveleyi feshedecek yerde, iki taraftan birinin talebi ile yahut re’sen artık birlikte yaşamalarına nihayet verip buna mukabil alacaklıya kaydı hayat ile bir irat tahsis edebilir.”
    Uyuşmazlığın değinilen hüküm (TBK md 617/son) uyarınca çözüme bağlanması; bakım yükümlülüğünün bir arada yaşamak suretiyle yerine getirilmesi imkanlarının ortadan kalktığı yada büyük ölçüde sınırlandığı haller için düşünülmelidir. Bunun yanısıra, takdir edilecek irat, yanların özel ve ekonomik durumlarına uygun ve adil olmalıdır.
    Somut olaya gelince; taraflar arasında görülen boşanma davası sonucunda Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/69 E – 2013/49 K sayılı kararıyla tarafların eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verildiği ve 14.042014 tarihinde kesinleştiği, boşanma davasının açılmasından önce davacının evden ayrıldığı, o tarihten bu yana biraraya gelmedikleri, her iki tarafın geçinemedikleri, geçimsizlikte ve ayrı yaşamakta eşit kusurlu oldukları, bakım akdinin devam etmesinin çekilmez hale geldiği sabittir.
    O halde, yukarıdaki ilke ve olgular benimsenmek suretiyle tapu iptal ve tescil isteminin reddine, davacı lehine uygun bir irat bağlanmasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Bu durumda, hüküm altına alınacak iradın belirlenmesinde, bir yandan akte konu taşınmazın değer ve getireceği gelir, diğer yandan davalının bakım yükümlülüğünün karşılığı gözetilerek, akit taraflarının sosyal ve ekonomik durumlarının gözetilmesi ve hakkaniyet kurallarına uyulması zorunludur.
    Öyle ise, mahkemece yapılacak iş, Türk Medeni Kanununun 4. ve Türk Borçlar Kanununun 114. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 51 ve 52. maddelerinin gözetilmesi suretiyle,iradın belirlenmesinden ibarettir.
    Hal böyle olunca; tapu iptal ve tescil isteminin reddine, davacının asgari yaşam koşullarının sağlanması amacıyla yapılan bakım sözleşmesi için ne kadar gelire ihtiyaç olduğu, taşınmazın getireceği gelirin ne olduğu araştırılarak, tanık beyanları da değerlendirilerek yukarıdaki ilkelerde gözetilmek suretiyle yapılacak ayrıntılı araştırma sonucu makul seviyede irada hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel Mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi