13. Hukuk Dairesi 2016/3833 E. , 2019/574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, dava dışı ...’den ... marka aracı noter satış sözleşmesi ile satın aldığını, aracın LPG ekipmanı takılmamış fabrikadan çıkış halindeki azami ağırlığının 1460 kg olduğu, önceki araç maliki tarafından araca LPG taktırılmış olduğunu, davacı aracı satın aldığında aracın ruhsatında aracın net ağırlığının 1223 kg, azami ağırlığının 1600 kg olduğunu fark ettiğini,aracın ithalatçı firma tarafından kaput içerisine çakılan plakada aracın azami ağırlığının 1460 kg olduğunun yazılı olduğu, araca LPG ekipmanı takılmasına rağmen daha önce ... ilinde bulunan ... Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletme A.Ş."ye ait istasyonda muayene edilerek muayeneden geçmiş olduğu, aracın en son muayenesinin 13/05/2011 yılında yapıldığını, davacının 2 yıllık araç muayene süresinin geçmesinden sonra aracının muayenesini yaptırmak üzere Silifke İlçesinde bulunan ...’e götürdüğünü fakat aracın kaputunda yazan azami ağırlık ile Trafik Tescil belgesinde yazılı azami ağırlığın birbirini tutmadığı gerekçesiyle aracın muayeneden geçmediğini, muayene edilmeyen araçların trafiğe çıkamayacağını, araçtaki bu hatanın Tüketicinin Korunmasına Dair Kanun uyarınca ayıplı mal olduğunu ileri sürerek uğramış olduğu zarara karşılık aracın ikinci el piyasa değeri olan 17.000,00 TL maddi tazminat 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ayıplı mal nedeniyle araç bedelinin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, aracın fenni muayenesinin yapılamamasının tek nedeninin aracın azami ağırlığının farklılık arz etmesi olmadığı,aracın fren sisteminin yetersiz olması ve araca daha sonradan takılan LPG sisteminin yasal koşullar yerine getirilmeden monte edildiği,belirtilen bu eksikliklerin idari yoldan düzeltilebileceği, aracın ilk kez trafiğe çıkarıldığında teknik olarak herhangi bir kusurunun bulunmadığı,bu durumda 6502 sayılı yasa kapsamında aracın ayıplı mal olarak değerlendirilemeyeceği ve davalıların bu durumdan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu aracın ithalatçısı olan davalı ... Anonim Şirketi tarafından düzenlenen uygunluk belgesindeki aracın ağırlık tutarı ile aracın ilk tescil belgesindeki kaydedilen ağırlık farkları gözetildiğinde, bu hususların idari yönünden düzeltilmesinin mümkün olup olmadığı, sehven bir yanlışlığın bulunup bulunmadığı, araştırılarak, aksi halde de davacı tüketicinin ortaya konulan deliller değerlendirildiğinde katlanamayacağı bir durumun söz konusu olduğunun kabulü ile, bu davalı yönünden davacının maddi tazminat istemi hususunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.