16. Hukuk Dairesi 2017/5999 E. , 2021/1754 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ve arkadaşları, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, ... İli ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1954 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adlarına kayıtlı 127 ada 11 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu belirterek, söz konusu taşınmaz bölümünün 127 ada 11 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, usule ilişin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, teknik bilirkişiler ...,... tarafından düzenlenen 22.10.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.783,00 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacılar adına 1/9" ar pay ile kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde, davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacılar, imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adlarına kayıtlı eski 1272 parsel, yeni 127 ada 11 parsel sayılı taşınmazın devamında bulunan ve tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün adlarına tescili istemiyle 07.04.2014 tarihinde dava açmışlardır. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden, davacıların, Iğdır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/15 Esas, 2013/61 Karar sayılı dava dosyasıyla 1272 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde bulunan 1130 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün adlarına tescili istemiyle dava açtıkları, bu davanın kabulüne karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 15.11.2013 tarihinde kesinleştiği ve 13.02.2014 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Eldeki davada ise, tescili istenen taşınmaz bölümünün, hükmen tescil edilen 1130 metrekareyi de kapsayacak şekilde toplam 1783 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz olduğu fen bilirkişi raporu ile sabittir.
Hal böyle olunca; 1130 metrekarelik bölüm yönünden yeniden tescil isteminde hukuki yarar bulunmadığı gibi, miktarın fazlası olan bölüm yönünden de davacılar tarafından Iğdır 2 . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/15 Esas, 2013/61 Karar sayılı dava dosyasıyla açılan tescil istemine ilişkin davada verilen
hükmün kesinleştiği tarihten eldeki davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde düzenlenen 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolmadığı ve bu nedenle davacılar lehine iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalı ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.