11. Hukuk Dairesi 2015/14379 E. , 2016/1776 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2014/377-2015/133 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; taraflar arasında 30/03/2011 tarihli yazılı taşıma sözleşmesi gereğince cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalı tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra müvekkilinin davalıdan 11.097,40 TL alacaklı olduğunu, bu alacağın taraflar arasındaki sözleşme gereğince vade farkı nedeniyle kesilen faturalardan kaynaklandığını, davalıya ödeme ihtarında bulunduklarını ancak sonuç alınmayınca .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/13235 E sayılı dosyasıyla icra takibi yaptıklarını, davalı-borçlunun takibin 453,00 TL dışında kalan kısımlarına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, ileri sürerek davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında yazılı bir taşıma sözleşmesi bulunmadığını ancak taşıma hizmetinden doğan bir ticari ilişki bulunduğunu, taraflar arasında vade farkı uygulamasına yönelik bir sözleşme veya yerleşik teamül bulunmamasına rağmen davacının müvekkiline 2 adet vade farkı faturası gönderdiğini ve bu faturalara müvekkilinin itiraz ettiğini ancak vergi yönünden sorun çıkmaması için bu faturaları defterlerine işleyerek aynı miktarlı iade faturaları düzenlediğini ve bu iade faturalarının davacı şirketin çalışanına tebliğ edildiğini, davacının iade faturalarına itiraz etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında taşıma ilişkisinden kaynaklanan cari hesap uygulamasının bulunduğu ve cari hesap ilişkisinde taraflar arasında vade farkı uygulamasının teamül haline geldiği, davacı tarafından gönderilen 23/12/2011 ve 19/01/2012 tarihli vade farkı faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ancak 14/06/2012 ve 31/08/2012 tarihli toplam 1.281,49 TL vade farkı faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının bu faturalara karşılık düzenlediği iade faturalarını davacıya tebliğ ettiğini ispatlayamadığı, bu haliyle davacının davalıdan toplam 9.362,91 TL alacağının olduğu gerekçesiyle davalının itirazının kısmen iptali ile icra takibinin 9.362,91 TL asıl alacak üzerinden devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 220,80 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 479,58 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.