23. Hukuk Dairesi 2014/1726 E. , 2014/6270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/09/2012
NUMARASI : 2009/278-2012/284
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin dairesinin bulunduğu, davalıların yüklenici, mimar ve inşaat mühendisi olarak yetki ve sorumluluk taşıdığı binanın gizli ayıplı şekilde inşa edilmesinden dolayı 2005 yılı Ekim ayında meydana gelen depremde maddi, ayrıca manevi yönden de zarara uğradığını ileri sürerek, zarar gören binanın müvekkiline düşecek tamirat katılım payı karşılığı 29.449,00 TL, tamirat süresince mahrum kalacağı kira karşılığı 3.480,00 TL ve kiracılarına ödeyeceği tazminat nedeniyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 47.929,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsilini talep ve dava etmiştir,
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının talep ettiği katılım payı bedelinin dava konusu taşınmaz ile ilgili güçlendirme bedeli olarak tanımlanabileceği, bu durumda binadaki ayıpların ortaya çıktığı 17.10.2005 tarihi itibariyle piyasa fiyatlarına göre güçlendirme bedelinin teknik bilirkişilerce hesaplanması gerektiği, teknik bilirkişilerin hesaplayacağı güçlendirme bedeli tutarına göre davacıya isabet eden tutarın arsa payı ile orantılı olarak 6 ve 10 no"lu bağımsız bölümler ile toplam 497/431 oranında davacıya ödenmesi gerektiği, güçlendirme bedelinin hesaplanabilmesi için güçlendirme projesinin hazırlanması gerektiği, bunun için asgari 25.000,00 TL"ye ihtiyaç duyulduğunun belirlendiği, davacının davasını ispat etmek zorunda olup, verilen kesin sürede buna ilişkin bedeli yatırmadığı anlaşılmış olmakla davanın usulden reddi gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve manevi tazminat isteminin koşullarının gerçekleşmemiş bulunmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, tamirat katılım payı, kira tazminatı ve diğer maddi tazminatın tahsili istemlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK"nın 266/1. (1086 sayılı HUMK"nın m. 275. ) maddesi "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" hükmünü içermektedir. Aynı Kanun"un 282. (1086 Sayılı HUMK’nın m. 286.) maddesinde belirtilen bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı ve hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği hükmü, HMK"nın 281. (HUMK"nın m. 283.) madde hükmü uyarınca bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama alabileceği veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır.
Bilirkişiler Doç. Dr. H.Y. ve Dr. H. Y., 24.06.2011 tarihli raporunda; “...Öncelikle yapıdaki oturma miktarı ve bunun yapısal davranışa etkileri zemin mekaniği konusunda uzman bir inşaat mühendisiyle değerlendirilmeli, yapıda tahribatlı ve tahribatsız metodlarla donatı sayımı yapılmalı, yukarıda deneylerde bulunan mevcut düşük beton mukavemeti ve mevcut(eksik) eleman boyutları ile binanın yapım yılındaki yönetmelik ve standartlara göre proje tahkikatı yaptırılmalı, güçlendirme ihtiyacı bu hesapla ortaya konur ise, (ki kanaatimizce güçlendirme ihtiyacı çıkacaktır.) güçlendirme projesi yaptırılmalıdır. Tüm bu aşamalar için davalılardan 25.000,00 TL tahsil edilmelidir. Oldukça karmaşık ve uzun olan bu işlemlerin bilirkişilik kapsamında yapılması mümkün olmayıp, tıpkı yeni bina yapımında güçlendirme yapılırken olduğu gibi bu işlemler piyasadaki profesyonel bürolara ücreti mukabilinde yaptırılmalıdır. Güçlendirme projesi hazırlanınca güçlendirme maliyeti hesaplanmalı, davalılardan bu miktar daha sonra tahsil edilmelidir. Yukarıda anılan 25.000,00 TL"nin fazla veya eksik kalması durumunda bu aşamada gerekli mahsuplaşma yapılabilir...” görüşü bildirilmiştir. Bilirkişilerin ön rapor niteliğindeki bu raporunda mahkeme dışında ilgili firmalara ücreti ödenerek proje alınması ve dosyaya ibraz edilmesi gerektiğinin ve proje geldikten sonra zemin mekaniği konusunda bir inşaat mühendisinin de katılımı ile inceleme yapılıp, görüş bildirilebileceğinin; güçlendirme projesi dahil tüm aşamalar için 25.000,00 TL"nin davalılardan tahsili gerektiğinin belirtilmesine rağmen, mahkemece, dava konusu güçlendirme bedelinin hesaplanması için gereken güçlendirme proje bedeli olarak teknik bilirkişilerin gerekli olduğunu belirttiği 25.000,00 TL"den, davacının payına düştüğü anlaşılan 12.500,00 TL"nin mahkeme veznesine depo edilmesi için (avukatı istifa ettiğinden) davacı asıla kesin süre verilmiştir. Oysa, bilirkişiler proje bedelinin mahkeme dosyasına yatırılması halinde kendilerinin proje çizebileceğini ifade etmemişlerdir.
Bu durumda mahkemece, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olduğu anlaşılan bilirkişilerin, uyuşmazlığın çözümü için gerekli inceleme ve araştırmaları yapmaları gerektiği ve görevleri kapsamındaki bu işin piyasadaki profesyonel bürolara ücret mukabilinde yaptırılması gerektiği yönündeki görüşlerine itibar edilemeyeceği gözetilerek, kesin süre verilen ara karardan dönülüp aynı bilirkişilerin ya da uzman başka bir bilirkişi kurulunun taşınmaz başında inceleme yetkisi ve süresi alarak ya da mahkemenin yapacağı keşif sırasında yapmaları gereken inceleme giderleri dahil keşfin ya da mahallindeki incelemenin tüm giderleri belirlenip, yatırılması için davacının kesin süre verilen ara karardan sonra vekalet sunan vekiline kesin süre verilmesi, masraf verildiğinde keşif yapılması ya da bilirkişilere mahallinde inceleme yetkisi verilmesi, dava konusu güçlendirme masraflarının ve buna bağlı diğer maddi tazminat istemleri ile ilgili denetime elverişli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.10. 2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.