3. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/5708 Karar No: 2014/8007 Karar Tarihi: 22.05.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/5708 Esas 2014/8007 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2014/5708 E. , 2014/8007 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2012 NUMARASI : 2011/277-2012/249
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalının müvekkilinin telefon abonesi olduğunu, cep telefonu hattına tahakkuk ettirilen konuşma ücretlerini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, faturaların sözleşmeye aykırı olarak yüksek miktarlı tahakkuk ettirildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının cep telefonu hattının konuşma ücretini ödemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, takibin toplam 4.470,22 TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. HMK 266. hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Somut olaya gelince; davacı, 2010/6 ila 9.dönem fatura bedellerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlatmıştır. Yargılama sırasında bilgisine başvurulan muhasebeci bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davalının ödemesi gereken telefon fatura bedelleri, takip tarihi itibariyle ve takip tarihinde belirtilen dönemler esas alınarak ayrıca hesaplanmamış, davacı şirket tahakkukları esas alınarak sadece temerrüt faizi hesabı yapılmış, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olmadığı, bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olan mühendis bir bilirkişiye verilerek dava konusu 2010/6 ila 9.dönem fatura bedellerinin ücretlendirme şekli denetime elverişli bir şekilde hesaplanması için rapor düzenlettirilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.