MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalının müvekkili ve müvekkilinin yetkilisi olduğu dava dışı şirket aleyhine icra takibi yaptığını, takibe dayanak sözleşmenin şirket adına imzalandığını, müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, icra takibi ve dayanağı sözleşme nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşme gereği kefil olduğunu, takibe konu borç nedeniyle bono verdiğini, bono bedelinin ödenmemesi üzerine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibi yapıldığını, borcun ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, sözleşmede dava dışı şirket kaşesi üzerine atılı imzanın davacıyı müşterek borçlu sıfatıyla sorumluluk altına sokmayacağı, sözleşmede kefaleti gösteren bir ibare bulunmadığı, davacının müşterek borçlu veya müteselsil kefil konumunda olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının icra takibi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.