MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoskun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
29.11.2016 tarihli olay tutanağına ve bu tutanağa uygun katılan anlatımları ile mahkeme kabulüne göre, katılan ...’nun daha önce sanık tarafından kaçırılan arkadaşından gelen yardım talebi üzerine sanıkla irtibata geçerek buluşma yeri kararlaştırdığı, buluşma yerine gitmeden önce durumun kolluğa bildirildiği, belirlenen buluşma yerine giden katılanın arabasının içinde beklemekte olan sanığın yanına gittiği, sanığın dışarı çıkmasını sağlamak niyetiyle ikna etmek üzere araca bindiği bu esnada sanığın kendisini yakalamak üzere olay yerine gelen polisleri fark ettiği ve hızlıca olay yerinden katılanla birlikte ayrıldığı, daha sonra katılanı yol üzerinde aracından dışarıya itip yaralanmasına sebep verdiği olay kapsamında, sanığın içinde katılanın da bulunduğu aracı ile olay yerinden kaçma eyleminin katılanın özgürlüğünü kısıtlamak amacıyla değil, polislerden kurtulmaya yönelik olduğu, nitekim polislerin takibinde olan sanığın kısa bir süre sonra yavaşlayıp katılanı itme suretiyle aracından indirip kaçtığı, dolayısıyla atılı kişi özgürlüğünü kısıtlama suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı, sanığın katılanı araçtan itip yaralanmasına sebebiyet vermesi eyleminin yaralanma suçunu oluşturabileceği, ancak iddianamede bu suçtan dolayı ayrıca açılan bir dava bulunmadığı da anlaşılmakla sanığın atılı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.