3. Hukuk Dairesi 2014/5704 E. , 2014/8004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DİYADİN ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2011/162-2013/221
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalı Avea A.Ş ile sözleşme imzayarak 66,70 TL sabit ücret ile her yöne sınırsız tarifesinden 0543 784 08 63 nolu hattı aldığını, ilk bir faturasının 6.000 TL"nin üzerinde geldiğini, en son gelen ihtarda borcunun 17.439,29 TL olduğunun bildirildiği, sözleşmeyi imzalarken her yöne sınırsız konuşacağını ve bunun sabit ücrete tabi olacağı söylendiğini, sözleşmenin davalı tarafça ihlal edildiğini öne sürerek, davalıya 66,70 TL dışında borçlu olmadığının tespiti ile sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, tarifenin 10 bin dakika ile sınırlı olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin davacı tarafça haklı nedenlerle feshine, davacının davalıya 17.239,34 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
HMK 266.hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olaya gelince; davacı, 2009/7, 8 ve 9.dönem fatura bedellerinin sözleşme hükümlerine aykırı olarak fahiş tahakkuk ettirildiğini öne sürmüştür. Mahkemece davalı tarafın cevap dilekçesindeki itirazlarından dava şartı, yetki ve göreve yönelik değerlendirme yapılmış olmasına rağmen, zamanaşımı define yönelik olumlu ve olumsuz bir karar verilmemiştir. Öte yandan, yargılama sırasında bilgisine başvurulan hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenin raporda, davacının ödemesi gereken telefon fatura bedelleri, dava konusu dönemler esas alınarak ayrıca hesaplanmamış, davalı şirket tahakkukları esas alınarak sadece temerrüt faizi hesabı yapılmış, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle davalının zamanaşımı define yönelik olumlu ve olumsuz bir karar verilmesi, davanın esasına girilmesi halinde ise; dava dosyasının telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olan mühendis bilirkişilerin de aralarında bulunduğu 3"lü heyete verilerek, dava konusu 2009/7,8 ve 9.dönem fatura bedellerinin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması için rapor düzenlettirilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.