10. Hukuk Dairesi 2016/11683 E. , 2018/11276 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1- ....., 3- ... aralarındaki dava hakkında ... 1. İş Mahkemesinden verilen 07.03.2016 günlü ve 2013/1 Esas, 2016/30 Karar sayılı hükmün, temyizen incelenmesi davacı Kurum vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1- Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Dosyadan, gıyabi hükmün davalılardan ...’e Tebligat Kanunu’nun 35’inci maddesi kapsamında tebliğ edildiği anlaşılmakla; gıyabi hükmün adı geçene adres kayıt sisteminde yazılı adresine 21. maddenin ikinci fıkrasına göre (tebligata şerh verilmek suretiyle) tebliğ edilerek,temyiz süresi geçtikten sonra, gerekirse 6100 sayılı HMK’nın 366 ve 346. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere,
2-Aleyhine hüküm kurulan davalı... Çelik Kalıp İskele Bağlantı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şirketine, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılmış ise de, Ticaret Sicil Memurluğundan gelen adrese 35. madde kapsamında usulünce tebligat bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Şirketlerin adresi, Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı bulunan adresidir. Öncelikle davalının ticaret unvanı ve adresi Ticaret Sicil Memurluğundan belirlenmelidir. Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21. Maddelerinde de tüzel kişilere yapılacak tebligat usulü belirlenmiştir.
Ayrıca, Tebligat Kanununun 7/a maddesinde, “Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir.
Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır” denilmiş, elektronik ortamda yapılacak tebligatlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Elektronik Tebligat Yönetmeliği” çıkarılmıştır (RG 19.1.2013 t. S. 28533).
Mahkemece, adı geçen davalıya, öncelikle Ticaret Sicil Gazetesindeki adresine tebligat çıkarılması, tebligat yapılamadığı takdirde açıklandığı gibi yöntemince gerekçeli karar tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten sonra, gerekirse 6100 sayılı HMK’nın 366 ve 346. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davacı Kurum avukatının temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 27.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.