12. Ceza Dairesi 2016/10596 E. , 2018/8682 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; her iki suçtan beraat
2-Sanık ... hakkında;
a-Taksirle yaralama suçundan düşme
b- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanık ... hakkındaki beraate ilişkin hükümler, katılan ve sanık ... tarafından; sanık ... hakkında ise trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen beraat hükmü ile taksirle yaralama suçundan verilen düşme kararına ilişkin hükümler katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Müşteki ...’nin 06.05.2014 tarihli celsedeki davaya katılma talebi hakkında usulüne uygun şekilde bir karar verilmemiş ise de, CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca müştekinin hükmü temyize hak ve yetkisi olduğu, suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müştekinin CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
1-)Sanık ..."ün, sanık ...’nun beraatine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanık ... hakkında ..."e yönelik olarak atılı suçlar nedeni ile açılmış bir kamu davası olmadığı ve bu nedenle sanık ..."ün suçtan zarar gören veya katılan sıfatı bulunmadığı gibi, bu sanığın, sanık ..."nun müştekiye yönelik eyleminden dolayı kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu yönden vaki temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-)Katılanın, sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik olarak temyiz itirazlarının incelemesinde;
Katılanın hazırlık soruşturması sırasında tespit edilen 31/12/2013 tarihli ilk ifadesinde sanık ..."ten şikayetçi olmadığını belirttiği, yargılama aşamasında da açıkça adı geçen sanıktan şikayetçi olduğunun belirtir bir beyanının olmadığı ve sanık ..."ün üzerine atılı suçlar yönünden katılan sıfatının bulunmadığı, bu nedenle adı geçen sanık yönünden kurulan hükümleri temyize hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, bu yönden vaki temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3-)Katılanın sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, oluşa, dosya içeriğine ve hükmün gerekçesine göre, katılanın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi, ancak;
A-)Sanık ... hakkında Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokmak suçundan açılmış bir kamu davası bulunmadığı halde, bu suçtan açılmış bir kamu davası var gibi kabul edilip adı geçen sanık hakkında yazılı şekilde beraat hükmü kurularak CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
B-)Olay günü saat 20.35 sıralarında her iki sanığın sürücü oldukları araçların kavşakta çarpışması sonucu katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı anlaşılan olayda; 31/12/2013 tarihli Trafik Kaza Tespit Tutanağı içeriğine göre her iki sanığın da kusurlu olduklarının belirtilmesi, yargılama sırasında yapılan keşif sonrası bilirkişi tarafından sunulan 28/04/2014 tarihli raporda, sanık ..."ün geçiş önceliği kuralına uymamaktan tamamen kusurlu, sanık ..."nun ise kusurlu olmadığının bildirilmesi karşısında, oluşan çelişki ve tereddütün giderilmesi bakımından dosyanın bir kezde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi, çarpma noktası, araçların son duruş pozisyonları, yol durumu ve CD içeriği uyarınca olayda sanık ..."nun kusurlu olup olmadığı ve var ise kusurunun niteliği konusunda ayrıntılı rapor alınması, sonucuna göre de adı geçen sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri sureti ile bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile sanık ... hakkında yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.