16. Ceza Dairesi 2017/867 E. , 2017/4799 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Yargılamanın yenilenmesi talebinin esastan reddine, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/260 E. 2013/300 K. sayılı ilamının onaylanması ile hükmün aynen infazına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5320 sayılı Kanunun, "Temyiz ve karar düzeltme" kenar başlıklı 8/1. maddesindeki; "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmi Gazete"de ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322"nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326"ncı maddeleri uygulanır. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." şeklindeki sarih düzenlemeye, yargılamanın yenilenmesinde yeni bir hüküm verilinceye kadar önceki hükmün, şüpheden kesin hüküm faydalanır; " in dubio pro res judicata" ilkesi gereğince varlığını ve üstünlüğünü koruyor olmasına, incelemeye konu Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.09.2016 tarih 2013/260-300 sayılı kararının yeni bir hüküm olmayıp, aynı mahkemenin 03.06.2013 tarih 76-249 sayılı, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 17.03.2014 tarih 2013/15382 esas 2014/2802 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen 13 yıl 6 ay hapis cezasını içeren hükmün 5271 sayılı CMK’nın 323/1 maddesi gereğince onaylanmasından ibaret bulunmasına ve bir yüksek içtihad mahkemesi olarak (Anayasa madde 154) Yargıtayın yargılama sistemindeki Anayasal konumuna nazaran, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin istinaf başvurusunun reddi hakkındaki kararı yerinde görülmekle, 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesi de gözetilip sanık müdafiinin istinaf incelemesi talebinin temyiz mahiyetinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Yargılamanın Yenilenmesi
A) Genel Olarak:
Kesin Hükümde yer alan adli hataların düzeltilmesine ve hükümlü hakkında aynı fiil nedeniyle tekrar muhakeme yapılmasına imkan tanıyan yargılamanın yenilenmesi, olağanüstü kanun yollarının bir çeşidini oluşturmaktadır.
Kesin hüküm; doğruluğu hukuken kabul edilen ve artık tartışılmayan bir mahkeme kararıdır. İstisnai olsa da uyuşmazlığın çözümünde “adli hata” denilen yanlışlıklar yapılmış olduğu sonradan öğrenilebilir. Bu durumda bazı önemli hataların giderilebilmesi ve hakikatin araştırılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşılabilmesi "olağanüstü kanun yolu" ile mümkün olabilecektir.
"Bu yolun istisnai olarak kabul edilmesinin nedeni, doğruluğu hukuken tartışılmayan “kesin hükmün" temellerinin bazı hallerde sarsılmış olması hükmün artık bu temel üzerinde oturmasının mümkün olmamasına dayanmaktadır. Hukuk barışının ve güvenliğinin sağlanması ne kadar önemli ise de, hukuka olan güvenin sağlanması da en az bu kadar önemlidir. Temelleri olmayan bir hüküm hukuk düzeni tarafından kabul edilemez. Bu nedenle yargılamanın yenilenmesi yolu, sadece çok istisnai hallerde mahkeme kararı ile açılabilmektedir." (Yenisey-Nuhoğlu, CMK 4. baskı 962. syf.)
"Maddi gerçeğe ulaşmayı hedefleyen ceza muhakemesinde verilen ve kesinleşen hükmün sonradan maddi gerçeğe uyumlu olmadığı anlaşıldığı halde, kararın infazının aynı şekilde sürdürülebilmesi adli hatadan vazgeçilmemesi diğer bir anlatımla yeni ortaya çıkan bu durumların görmemezlikten gelinmesi, bir hukuk devletinde kabul edilemez. Her şeyden önce kesinleşmiş bir hükmün, doğru ve maddi bir gerçeğe uygun olduğu, yargılamanın hukuka uygun yürütüldüğü, meşru olduğu, adaletin tecelli ettiği varsayımının bu konudaki inancın kamu vicdanında tahribata uğraması, bozulan hukuk düzeninin yeniden tesis edilmesi ve hukuk barışının yeniden sağlanmasını zorunlu kılar" (Yenidünya-İçer, CMK 2016 baskı 835. syf.)
Yargılamanın yenilenmesinin istisnai kanun yolu olduğu Yargıtay CGK’nın 11.03.2014 tarih, 2012/3-909 esas, 2014/121 sayılı kararında, "yargılamanın yenilenmesindeki amaç kanunda istisnai ve sınırlı olarak sayılan hallerin gerçekleşmesi halinde, gerçeğin araştırılması böylece toplumun ve sanığın menfaatinin korunması olduğundan, kesin hükme yönelik olarak ileri sürülen ve gerekli şartları taşımayan her türlü yenileme talebininin dikkate alınması söz konusu olmayacaktır" şeklinde vurgulanmıştır.
Yargılamanın yenilenmesi talebini alan mahkemenin takip edeceği usul ve vereceği kararlar, 5271 sayılı CMK’da şu şekilde gösterilmiştir:
Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, duruşma yapmaksızın istemin kabule değer olup olmadığına karar verir (Madde 318/1-3).
Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen şekilde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise, bu istem kabule değer görülmeyerek reddedilir (Madde 319/1).
Aksi hâlde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa yedi gün içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur (Madde 319/2).
Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanması için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceği gibi; kendisi de bu hususları yerine getirebilir (Madde 320/1). Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden yedi günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir. (Madde 320/3)
Yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddialar, yeterli derecede doğrulanmaz veya 311"inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 314"üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı hâllerde işin durumuna göre bunların önce verilmiş olan hükme hiçbir etkisi olmadığı anlaşılırsa, yargılamanın yenilenmesi istemi esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddedilir (Madde 321/1).
Aksi hâlde mahkeme, yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar verir (Madde 321/2).
Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir (Madde 323/1).
Bu yasal düzenlemelere göre, yargılamanın yenilenmesi talebini alan mahkemenin öncelikle davanın kabule değer olup olmadığını duruşmasız olarak incelemesi, kabule değer bulmazsa reddetmesi (Madde 319/1), kabule şayan bulursa dayanılan delilleri toplaması, tarafların görüşlerini de alarak ya, yargılamanın yenilenmesi istemini esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddetmesi (Madde 321/1), ya da yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar vermesi (Madde 321/2) gerekir. Yargılamanın yenilenmesine karar vermişse bu kez serbestlik kuralı gereğince yeni bir yargılama yapacak, toplanan delilleri mevcut delillerle birlikte tartışıp değerlendirerek maddi gerçeğe ulaşmaya çalışacak ve sonuçta, önceki hükmü onaylayacak veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verecektir (Madde 323/1).
Bu açıklamalar ışığında somut yargılama değerlendirildiğinde; Sanık müdafilerinin yeniden yargılama talebini, 5271 sayılı CMK"nın 311/1-e maddesi kapsamında kabule değer bulup, tarafların görüşünü alıp duruşma açarak yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak ileri sürülen delilleri toplayan mahkemenin, CMK 311/1-e maddesi kapsamında değerlendirdiği delilin hükme esas alınıp alınmayacağını da belirledikten (CMK 230/l-b maddesi) ve tüm delillerin serbestlik kuralı çerçevesinde tartışılmasından (CMK 216 ve 217. maddeler) sonra önceki hükmün onaylanmasına karar vermesi veya hükmün iptali ile yeni bir hüküm kurması gerekirken, talebin kabule değer olmadığına dair oluşturulan yetersiz ve hukuki dayanaktan uzak gerekçe ile kısa karar arasında çelişki yaratılması,
Kanuna aykırı, hükümlü müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 18.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
TEFHİM ŞERHİ:
18.07.2017 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı Dr. ..."ın huzurunda, duruşmada hükümlü ..."ın savunmasını yapmış bulunan Av. ..."in yokluğunda, hükümlü müdafii Av. ..."ın yüzüne karşı, 19.07.2017 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.