11. Hukuk Dairesi 2015/4296 E. , 2016/1735 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/01/2015 tarih ve 2013/142-2015/18 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16/02/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av....dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ... ile dava dışı gemi mühendisi arasında imzalanan gemi mühendisliği hizmet sözleşmesi uyarınca hazırlattırılan sandal tipi aracın müvekkili adına...nezdinde 2012/01889 nolu sandal(bot) tasarımı olarak tescil edildiğini, müvekkilinin yarış organizasyonu düzenlemek istemesi üzerine 2010/81192 nolu "..." ibareli 41. sınıfta kayıtlı marka tescilini sağladığını, müvekkili adına tescilli tasarımın davalı şirket tarafından üretilen teknelere uygulanmak ve ... kapsamında yarışlarda kullanılmak üzere..."ya getirilmek suretiyle müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz edildiğini, müvekkili şirketin tescilli marka ve tasarımı ile... vb. pek çok ilde organizasyon düzenlediğini, davalı şirketin “...” adı altında organizasyon gerçekleştirmek suretiyle müvekkilinin
marka hakkına da tevacüz ettiğini, davalının düzenlediği “...” organizasyonunda kullanılan sandal tasarımlarının müvekkilinin FSEK"ten kaynaklanan işleme, çoğaltma, temsil edilme ve umuma iletim haklarını da ihlal ettiğini, FSEK"nun 13,14,20,66,69. maddeleri gereğince davalıların tecavüzünün meni ve ortadan kaldırılması, müvekkilinin uğradığı manevi zararın da FSEK"nin 67 ve 70/1. maddesi uyarınca karşılanması gerektiğini, daha fazla katılımcı ile daha büyük çapta organizasyon düzenleyebilecekken bu potansiyelin ikiye bölünmesinin müvekkilinin mali haklarına tecavüz ettiğini, FSEK 68 uyarınca müvekkilinin maddi zararının ve FSEK"nun 70/3. maddesi uyarınca elde edilen karın müvekkiline verilmesi gerektiğini, 2011 yılında basında
“...” başlığıyla çıkan haberlerin bu spora bakış açısı anlamında kötü intiba bıraktığını, basında çıkan haberde hangi şirketin organizasyonu olduğu dikkat çekici şekilde belirtilmediğinden ..., kano yarışı denildiği zaman şirket ismine bakılmaksızın bu olayın akıllara geldiğini, dolayısıyla müvekkilinin tasarımının itibarının zedelenmesi sebebiyle tazmin hakkı doğduğunu, davalı şirketin ... ibareli marka başvuruları reddedildiği halde müvekkili organizasyonlarına yakın tarihlerde antreman ve organizasyon hazırlıklarını “...” adlı internet sitesinden yayınlayıp fiilen gerçekleştirmeye devam ettiğini ileri sürerek, 556 sayılı KHK"nun 62,64,76,77, 554 sayılı KHK"nun 49, 63,64 maddesi ve FSEK"nun 67, 68, 70/2. maddesi çerçevesinde tecavüz fiilllerinin durdurulmasını, meydana gelen hukuka aykırılığın giderilmesini, üretilen ürünlere el konulmasını FSEK"nun 70/3. maddesi uyarınca elde edilen karın müvekkiline verilmesini, FSEK"nun 68. maddesi çerçevesinde davalı tarafından markanın kötü ve uygun olmayan biçimde kullanılması nedeniyle markanın itibarı zarara uğradığından, 554 sayılı KHK"nun 54. maddesi uyarınca tasarımın itibarı zarara uğradığından ayrıca tazminata hükmedilmesini, FSEK 66,69. maddeleri uyarınca tecavüzün refi ve men-ini, 1.000.000,00TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilinin 2008 yılından beri ... düzenlediğini, ...Bakanlığı"ndan gerekli izinlerin alındığını, müvekkilince hazırlanan festivalin Uluslararası ... tarafından akredite edildiğini, davacı tasarımının yeni ve ayırtedici olmadığını, müvekkilince hükümsüzlük davası açıldığını, marka hakkına tecavüz iddialarının da yerinde olmadığını, ... ibaresi üzerinde müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu, 2008 yılından beri tescilsiz marka olarak kullandığını, davacının tasarımının FSEK anlamında eser sayılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı yanın kullandığı festival, organizasyon isminin ve markanın davacının tescilli "..." markası ile tecavüzlü bulunmadığı, davalı taraf "..." adresli internet sitesinde düzenlediği yarışı duyurmuş, "...fest", "...festivali" ve "... ..." ibareli marka başvuruları reddedilmiş ise de davalının fiili marka kullanımında markaya tecavüz bulunduğu yargısına varılamadığı, marka başvurusu yapmak şeklindeki işlemlerin tecavüz olarak nitelenemeyeceği, "..." ibaresinin düzenlenen yarışları anlatan tasvir edici mahiyette bir sözcük olduğu, dava dilekçesinde sadece özel fikri mülkiyet tescillerinin ve telif hakkının ihlal edildiği ileri sürülmüş olup, dayanılan vakıalar arasında TTK. anlamında genel haksız rekabet sayılabilecek bir olay tanımlanmadığı, TTK hükümlerine dayanılmadığı, re"sen haksız rekabet hükümlerinin göz önüne alınması gerektiği düşünülse dahi bu eylemler açısından haksız rekabet şartlarının oluşmadığı, davalının, Federasyonla İzmir"de düzenlenen bot yarışı için sözleşme yapmamış olmasının haksız rekabet sonucunu doğurmayacağı, ... Federasyonu"nun statüsü ve dayandığı 3289 Sayılı Kanunda, Federasyona festival düzenleyecek kişilere izin verip vermeme konusunda bir görev yüklenmediği, anılan kanunun görevleri düzenleyen 6.maddesinde sempozyum, festival veya yarış düzenleyicilere izin verme yetkisine yer verilmediği, Federasyonun görevinin Türkiye"de su sporlarının geliştirilmesi ile ilgili tedbirler almak, Türkiye"yi bu alanda dışarıda temsil etmek, uluslararası eş kurumlarla ilişkiye geçmek, teknik ve idari uyuşmazlıklar için hakemlik yapmak şeklinde olduğundan bilirkişi raporunda izinsiz yarış düzenlenmesinden dolayı 6762 sayılı TTK"nun 57/10, 6102 sayılı TTK"nun 55/e maddelerine aykırılık yapıldığı değerlendirilmesinin uygun görülmediği, "..." sözcüğü anılan yarışlar için tür adı olup "..." şeklinde yaygın kullanımlar bulunması karşısında davalının "..." sözcüğünü kullanması bakımından davacının marka hakkına dayanmasının mümkün olmadığı, davacının anılan türde yarışları belli aralıklarla düzenlemesi, düşük yoğunlukla kullanması karşısında "..." ibaresini sözcük anlamından bağımsızlaşarak davacı bakımından ayırt edici hale gelmesinin de marka hukuku ilkeleri çerçevesinde kabul edilemeyeceği, söz konusu yarışları anlatan ifadenin marka tescili içinde yer almasının marka sahibine bu yarışlar bakımından tekel hakkı sağlamayacağı, davacı taraf tasarımına dayanmış ise de bilirkişilerce tasarım bakımından bir tecavüzün bulunmadığı, bot çizimlerinin de hususiyet içermediği belirlendiğinden davacının FSEK kapsamında botların projeleri bakımından haklarının ihlal edildiği iddiasını da kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 18/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.