7. Ceza Dairesi Esas No: 2017/10316 Karar No: 2018/9249 Karar Tarihi: 25.09.2018
4926 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2017/10316 Esas 2018/9249 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2017/10316 E. , 2018/9249 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4926 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Dairemizin 23.11.2011 tarihli ve 2009/4047 Esas, 2011/20629 Karar sayılı ilamına 24.04.2012 tarihli celsede uyma kararı verildiği halde, bilirkişi tarafından belirlenen CİF değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanacak gümrük değeri üzerinden ön ödeme ihtarı yapılması gerekirken gümrüklenmiş değerin bilirkişinin belirlediği CİF değeri üzerinden belirlenmemesi, Kabule göre de; 1. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.01.2012 tarihli ve 2011/7-465 Esas, 2012/11 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasanın 5/son maddesinde belirtilen toplu kaçakçılık suçunun iki veya daha fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesinin yeterli olduğunun belirtilmiş olması karşısında; sanıkların birlikte işledikleri fiilden dolayı eylemleri toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu halde, dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin 4.5 katı üzerinden müteselsilen sorumlu olmak üzere sanıklara ön ödeme önerisinde bulunulması ve sonucuna göre hukukî durumlarının takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden usulsüz ödeme önerisine dayanılarak, ödeme önerisi yerine getirilmediğinden bahisle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi, 2. Sanıkların eylemi toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu cihetle, cezanın 4926 sayılı Yasanın 5/3. maddesi gereğince arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması, 3. 4926 sayılı Yasanın 28/son maddesinde öngörülen “Birlikte kaçakçılık yapanlardan veya kaçakçılığa yardım edenlerden alınacak para cezasının tahsilinde, bunlardan her biri müteselsilen sorumludur.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak her bir sanığın ayrı ayrı tazmini cezadan sorumlu tutulması, 4. 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK"nun 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi, 5. Tazmini niteliği bulunan adli para cezalarına 5237 sayılı TCK"nun 52/4. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, 6. Suça konu kaçak sigaraların 4926 sayılı Yasanın 4/4. maddesi uyarınca müsaderesi gerekirken bunun yanısıra uygulama maddesi olarak TCK"nun 54. maddesinin de gösterilmesi, 7. Sanıklara verilen ceza tazmini para cezası niteliğinde olduğu halde, müteselsilen ödenmek üzere nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 8. Sanıklara verilen ceza tazmini para cezası niteliğinde olduğu halde, müteselsilen ödenmek üzere nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.