1. Hukuk Dairesi 2019/915 E. , 2021/1593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - ŞERHİN TERKİNİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, şerhin terkini davası sonunda, yerel mahkemece Hazine yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden ise esastan reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.03.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ...geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescili ile şerhin terkini isteklerine ilişkindir.
Davacı vakıf, ... döneminde kurulmuş bir vakıf olduklarını, taşınmaz edinme ehliyetleri bulunmadığı için kendilerine vakfedilen taşınmazların inançlı işlem şeklinde cemaatten birine ya da bir aziz adına kaydettiklerini, dava konusu 747 ada 2 parsel sayılı taşınmazın da bu şekilde 2/20 payının ... kızı ..., 9/20 hissesi ..., 9/20 hissesi ... oğlu ... adına kayıtlı iken 1963 tarihinde Hazine adına tescil edildiğini, 1969 tarihinde ise Buyükşehir Belediyesi’ne kanuni devir yoluyla tescil edildiğini, taşınmazın uzun yıllardır vakfın zilyeti ve tasarrufunda olduğunu, 1986 yılına kadar emlak vergilerini ödediklerini, kadastro tespitinin usulüne uygun yapılmadığını, ... Muahelesine göre 06.08.1340 tarihinden sonra azınlıkların mallarına vaziyet edilmesinin hukuken mümkün olmadığını 2008 yılında 5737 sayılı kanuna geçici madde eklendiğini ve taşınmazların cemaat vakıfları tesciline imkan verildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile vakıf adına tesciline, taşınmazdaki tüm şerhlerin de terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine, dava konusu taşınmazın hazine adına kayıtlı olmadığından tapu iptal ve tescil davasında husumet yöneltilemeyeceğini, kadastro tespiti sırasında tespite de itiraz edilmediğini ve kesinleştiğini belirterek; davalı ..., taşınmazı iyiniyetli edindiklerini, davacı tarafın davasının sadece Hazineye yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Hazine yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden ise esastan reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ile toplanan delillerden; dava konusu 747 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Eylül 1298 tarih ve 75 sıra nolu tapu kaydına istinaden yapılan kadastro çalışması sonucunda 04.03.1955 tarihinde 2/20 payının ... kızı ..., 9/20 hissesi ..., 9/20 hissesi ... oğlu ... adına tespit ve tescil edildiği, anılanların paylarının 26.07.1963 tarihinde ...’ne metrüken devredildiği, Hazine tarafından da 28.06.1969 tarihinde davalı ... Belediyesi’ne 775 sayılı Kanun uyarınca temlik edildiği, ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/45 esas ve 2011/402 karar sayılı davasında (dava tarihi 01.02.2010), davacının ... olduğu, 747 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Vakıflar Kanunu’nun geçici 7. maddesine dayanılarak tapu kaydının iptali ile Vakıf adına tesciline karar verilmesinin istenildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve kararın 30.01.2014 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalı Hazine hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Somut olayda, davacı Vakıf tarafından ... Tapu Müdürlüğü’ne yazılan 10.01.1969 tarihli dilekçe ile dava konusu taşınmazın eski ve yeni kayıt bilgileri (747 ada 2 parsel sayılı taşınmaz diye özellikle belirtilmek suretiyle) verilerek taşınmazın akıbetinin sorulduğu ve yerinde gösterilmesinin istenildiği, Tapu Müdürlüğü’nün 13.01.1969 tarihli cevabi yazısında da 747 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 26.07.1963 tarihinde Hazine adına tescil edildiğini bildirildiği anlaşılmakla; anılan Tapu Müdürlüğü yazısından davacı Vakfın 1936 beyannamesinde yer alan 2. sıradaki taşınmaz ile davaya konu 747 ada 2 parsel sayılı taşınmazın aynı taşınmaz olduğu sonucunun çıkarılamayacağı kuşkusuzdur. Öte yandan, ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/45 esas sayılı davasında alınan 07.10.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda da anılan tapu yazısı dayanak gösterilerek davacı Vakfın 1936 beyannamesinde yer alan 2. sıradaki taşınmaz ile davaya konu 747 ada 2 parsel sayılı taşınmazın aynı taşınmaz olduğu yorumu yapılmış olup bu rapora da itibar edilemeyeceği açıktır.
Hal böyle olunca, dosyada mevcut bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşıldığından mahalinde uzman kişilerce tekrar keşif yapılarak dava konusu taşınmazın davacı vakfın 1936 beyannamesinde bulunup bulunmadığının tereddütten uzak bir şekilde tespit edilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren ... 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.03.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davacı Vakıf ile taşınmazın kadastro tespitine esas alınan Eylül 1298 tarih ve 75 sıra nolu tapu kaydına istinaden adlarına tespit yapılan ... kızı ..., ... ve ... oğlu ... adlarına inançlı işlem şeklinde kayıt oluşturulduğu iddiasının ispat edilememesi ve taşınmazın davacı Vakfın 1936 beyannamesinde yer almaması, ..."nda kurulduğu anlaşılan davacı Vakfın o tarihlerde küçük bir yer olan ..."de inançlı işlem şeklinde başka kişiler adlarına kayıt oluşturup taşınmaz edindiği iddiasını doğrulayan dosyada hiçbir delil bulunmaması hususları değerlendirildiğinde; 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu"nun Geçici 7. ve 11. maddelerinde öngörülen şartların gerçekleşmediği, yeniden yapılacak keşfin de sonucu değiştirmeyeceği, ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.