Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/9785 Esas 2018/11259 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9785
Karar No: 2018/11259
Karar Tarihi: 27.12.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/9785 Esas 2018/11259 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/9785 E.  ,  2018/11259 K.

    "İçtihat Metni"

    ... Başkanlığı adına Av. ... ile 1-... Gıda Tarım ve Orman Ürünleri İnş. Teks. Nak. Temel İhtiyaçları A.Ş. adına Av. ... 2-... 3-... adına Av. ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 16.03.2016 günlü ve 2007/504-2016/244 sayılı hükmün, davacı Kurum ve davalı ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336/3. maddesi uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılır. Aynı Kanunun 448. maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 336/3. maddesi, bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinden olmadığından, geçici 1. madde kapsamında da değildir. Dolayısıyla anılan davalının temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar vermeye yetkili mercii, temyiz incelemesi yapmakla görevli bulunan dairemizdir. (HGK 2011/19-54 E.,2011/315 K., 10 HD 2013/13339 E., 2014/3487 K.)
    Bu çerçevede davalı ...’in adli yardım talebi ile ilgili olarak yapılan incelemede, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 335 vd. maddeleri uyarınca, adli yardım talebinde bulunan kimsenin, kendisiyle ailesini geçindirmek bakımından önemli bir zarurete düşürmeksizin davanın gerektirdiği giderleri ödemekten kısmen veya tamamen aciz içinde bulunduğunu (fakirlik şartı) ve davasında veya savunmasında haklı olduğunu (haklı olma şartı) ispat etmesi gerekir. Aynı Kanunun 336/2. maddesine göre de talepte bulunan kişi, iddiasını dayandırdığı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Somut uyuşmazlıkta ise adı geçen davalı tarafından sunulan adli yardım talebine ilişkin dilekçenin ekinde gerekli bilgi ve belgelere yer verilmemiştir. Açıklanan nedenle davalı ...’in adli yardım talebinde bulunarak temyiz harcı yatırmamış olması nedeniyle adli yardım şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda gerekli araştırma yapıldıktan sonra ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü uyarınca, davalı ...’ya belitilen esaslara uygun şekilde gerekçeli hüküm tebliği yapılmadığından, adı geçen davalının kayıtlı mernis adresi tespit edilerek gıyabi hükmün davalının mernis sisteminde kayıtlı görünen adresine, ilgili mevzuat hükümleri uyarınca usule uygun bir şekilde tebliğ edildikten ve temyiz süresinin sona ermesinden sonra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.