19. Hukuk Dairesi 2015/7135 E. , 2015/16414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah.sıfatıyla)
TARİHİ : 30/12/2014
NUMARASI : 2013/381-2014/596
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin bakkaliye(mini market) dükkanı işlettiğini, davalı bankanın çalışanlarınca ticari işletmelerin gıda ve malzeme alımında kullanılmak üzere piyasaya sürülen "faal kart" isimli kartın avantajlı olduğuna dair bilgi verilmesi üzerine müvekkilinin bu kart için müracaatta bulunduğunu ve kartın tahsis edildiğini, ancak Temmuz 2013 ayı hesap özetinde "hizmet ücreti" adı altında 1.800-TL tutarında bir borç kaleminin de eklendiğini görmesi üzerine bankadan her işlem için 75,00-TL hizmet ücreti tahakkuk ettirildiğini öğrendiğini, müvekkilinin hacizle karşı karşıya kalmamak için Temmuz ayı bedelini ödediğini, ancak aynı şekilde Ağustos ayı için de 1.500-TL hizmet bedelinin ekstrede yeraldığını, sözleşmenin imzası sırasında işlem başına cüz"i bir hizmet ücretinin kesileceğinin söylendiğini, ancak miktarının açıklanmamış olduğunu, matbu sözleşmenin 14. maddesinde hizmet bedelinin düzenlendiğini, ancak belli bir tutar ya da oran belirtilmediğini, bu haliyle anılan hizmet bedelinin 6098 S. TBK" nın genel işlem koşullarına ilişkin 20, 22 ve 23. maddelerine aykırı olduğunu, ayrıca işlem miktarı ne olursa olsun sabit bir şekilde işlem başına 75-TL ücret alınmasının da makul olmadığını, her iki tarafın da tacir olduğunu belirterek, toplam 3.300-TL alacak kalemi nedeniyle borcunun olmadığının tespitine ve geçersiz sözleşme hükmüne istinaden tahsil edilen 1.800-TL hizmet ücretinin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya verilen "faal kart" ın ticari işletmelere destek sağlamak için sunulan bir hizmet olduğunu, davacının basiretli tacir gibi davranmak zorunda olduğunu, hizmet ücretinin taraflar arasındaki sözleşmenin 14.maddesinde açıkça düzenlendiğini ve haksız şart olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, tacir olan müvekkilinin gördüğü hizmet için yasal olarak ücret talep hakkının olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki faal kart sözleşmesinin 14. maddesine göre müşterinin, bankanın faal karta tanımlı kredi limiti kapsamında yapılan alışveriş tutarları üzerinden verdiği tüm hizmetlere ilişkin olarak hesap özetinde bildirdiği tutarda hizmet ücreti, masraf ile bunlara ilişkin vergileri talep hakkının bulunduğunun kabul edilmiş olduğu, davacı ve davalının tacir olduğu, kartın kullanım amacının ticari faaliyetleri kapsadığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalının, dava konusu kartın kullanımı nedeniyle tahsil ettiği ücretin sözleşme ve bankacılık düzenleme kurulunun belirlemiş bulunduğu yasal çerçevede alındığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 24/06/2012 tarihli olup, TBK"nın yürürlük tarihinden önce aktedilmiş olmakla, somut olayda TBK hükümlerinin de uygulanmasının mümkün olmadığı, ayrıca gerek 6762 sayılı TTK"nın 22.maddesi ve gerekse sözleşmeden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nın 20. maddesi gereğince tacirin ticari işletmesiyle ilgili bir iş ve hizmet görmesi halinde münasip bir ücret isteyebileceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.