(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2009/759 E. , 2010/138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı,davalılardan işverene ait işyerinde 15.1.1994-25.12.2005 tarihleri arası sigortalı olarak çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalı işverene ait 509635 sigorta nolu işyerinde 15.1.1994 tarihi ile 25.12.2005 tarihleri arasında geçen, davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davalı işverene ait işyerinde 15.1.1994-25.12.2005 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının kabulüyle eksik bildirilen sürenin tespitine karar verilmiş ise de; varılan bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı işverence davacının (509635) sicil nolu iş yerinden işe giriş bildirgesinin verilmediği, 15.12.1997 tarihinde giriş 1.4.1998 tarihinde çıkışla 1997/3. dönemde 15 gün, 1998/1. dönemde 46 gün, 12.10.1998 -14.10.1998 tarihleri arası 2 gün, 25.5.1999-31.5.1999 tarihleri arası 5 gün olarak kısmi bildirimde bulunulduğu, işyerinin 16.10.1987 tarihinde kanun kapsamına alındığı, dönem bordrolarında hizmet cetvelindeki sürelerde bildirimlerin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Gerçekten, davacının işyerindeki çalışmaları 15.1.1994 tarihinden itibaren Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak primleri ödenmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olaya gelince;davacının 1.1.1997-25.12.2005 tarihleri arasındaki dönemde kesintisiz olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı bordro tanıklarının beyanları ile doğrulandığından mahkemece bu döneme ilişkin istemin kabulüne karar verilmesi doğrudur.15.1.1994-31.12.1996 tarihleri arasındaki döneme gelince;mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten ifadesi hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan, kayıtlara geçmiş kişilerden ise de; tanıkların 1997 (dahil) yılı sonrası davalı işyerinden çalışmaları bidirilmiş olup, 1994,1995 ve 1996 yıllarına ilişkin kayıtlı işyeri çalışanı veya aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimseler dinlenilmemiştir. Bu bakımdan 1994,1995 ve 1996 yıllarına ilişkin olarak tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
Yapılacak iş; varsa dönem bordrosundan 1994,1995 ve 1996 yıllarında davacı ile aynı işyerinde çalışan kayıtlı tanıkların, yoksa zabıta marifetiyle tespit edilecek işyerine komşu olan diğer işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının beyanlarına başvurularak çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak,1994,1995 ve 1996 yılları yönünden gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu15.1.1994-31.12.1996 tarihleri arasındaki döneme yönelik istemin aynen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı işveren ve Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalı işverene iadesine 19.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.