Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/487
Karar No: 2014/6248
Karar Tarihi: 14.10.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/487 Esas 2014/6248 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/487 E.  ,  2014/6248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 24/09/2013
    NUMARASI : 2011/682-2013/584

    Taraflar arasındaki üyeliğin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi H.. A.."den 29.11.2010 tarihli devir sözleşmesiyle üyeliği devralan ve 29.11.2010 tarihli yönetim kurulu kararıyla da üyeliği devraldığı kabul edilen müvekkilinin, aidat ödemek için başvuruda bulunması üzerine yeni yönetimce, davacının üyeliği devraldığı şahsın üyelikten ihraç edildiği, bu nedenle üyeliğe alınamayacağının bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tesbitini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı kooperatif vekili, davacıya üyelik hissesini devreden H.. A.."ün kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden 27.09.2011 tarihli ihtarnameyle ortaklıktan ihraç edildiğini, davacının ise ihraçtan sonra 22.11.2011 tarihinde yaptığı üyelik başvurusunun, davacıya üyeliği devreden davalı H.. A.."ün ihraç eilmiş olması nedeniyle kabul edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davacıya üyeliğini devreden H.. A.."ün devirden sonra yapılan genel kurul toplantılarına katılmaya devam ettiğini ileri sürerek, davacıya üyeliğin devredildiğini ve üye olduğunun tespiti ile devre konu üyeliğin 3. kişilere devrinin önlenmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı H.. A.., davaya yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; birleşen davada davalı H.. A.."den 29.11.2010 tarihinde üyeliğini devralan davacının aynı tarihli kooperatif yönetim kurulu kararıyla devir işleminin kabul edildiği, davalı H.. A.."ün 27.09.2011 tarihinde üyelikten ihraç edildiği, ihraç kararı kesinleşmeden, davacının davalı kooperatife yeniden başvurduğu, davalı kooperatifin ise hisse devir edenin ihraç edildiği gerekçesiyle davacının talebini reddettiği, oysa, ihraç kararının, kooperatifin davacıya ret cevabı gönderdiği 28.11.2011 itibarıyla kesinleşmediği, ihracı kesinleşmeden önce Hürrem"in davacıya üyeliği devretme hakkının bulunduğu ve yönetimce de devrin 1163 sayılı Kanun"un 14/3. ve anasözleşmenin 17. madde hükümleri uyarınca kabul edildiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    Asıl dava, üyeliğin tespiti istemine ilişkindir.
    Davalı kooperatif anasözleşmesinin 17/3. maddesinde "Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer" hükmüne yer verilmiştir.
    Ortaklıktan ihraç edilen ortağın, hakkındaki ihraç kararı kesinleşinceye kadar, ortaklıktan kaynaklanan hak ve borçları devam edeceğinden, ortaklık haklarını ihracın kesinleşmesinden önce devredebilir. İhraç kararı alınmadan ya da kesinleşmeden önce ortağın üyeliği devam ederken, devir sözleşmesi yapılmış ise böyle bir devir, devir alanın ortaklık koşullarını taşıması halinde davalı kooperatif bakımından da geçerlidir ve tanınması gerekir. Zira, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/son maddesi hükmündeki, ihraç kararı kesinleşmeyen ortak yerine yeni ortak alınamayacağına ilişkin hüküm, ihraçtan ya da ihracın kesinleşmesinden önce yapılan devrin geçersiz olmasını gerektirecek bir düzenleme değildir. Bu hükümde, devren üyeliğin değil, yeni bir üyeliğin oluşturulamayacağı düzenlenmiştir. Üyenin ihracı kesinleştikten sonra devir sözleşmesi yapılmış ise sona eren üyeliğin devrinin de mümkün olamayacağı gözetilmelidir. Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devri alacağın temliki yolu ile yapılmaktadır ki, bu devrin B.K"nın 163. maddesi uyarınca yazılı olması gerekmektedir. Eğer ortak pay yönünden borçlu ise, borcun nakli hükümleri uygulanır (BK"nın m.173 vd). Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar yapı kooperatifinde, ortakları mal sahibi yapmak amacı olsa bile, pay devri, bir satış vaadi de değildir. Bu nedenle, adi yazılı devir dahi geçerlidir. Devredenin borçları, devre ve devrin kabulüne engel değildir, devredenin borçları devir alana geçer ve ödemediği takdirde devralanın ihraç edilme olacağı da her zaman vardır. Devredenin üye olması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir. Bu nedenle, kooperatif üyelik hakkının devredildiğinin davadan önce davalı kooperatife bildirilmemesi, devir alanın hakkına olumsuz bir etki yapmaz. Devir alanın açtığı üyeliğin tespiti davası ile davalı kooperatife üyelik başvuru yapılmış gibi olduğundan, üyelik koşullarını taşıdığının belirlenmesi halinde devir alanın üyeliğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, asıl ve birleşen davada davacının, 29.11.2010 tarihinde noter huzurunda yapılan hisse devir sözleşmesiyle birleşen davada davalı H.. A.."ün üyelik payını devraldığı, aynı tarihli yönetim kurulu kararıyla da devrin kabul edildiği, birleşen davada davalı H.. A.."ün parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle 27.09.2011 tarihinde üyelikten ihraç edildiği, kararın 29.09.2011 tarihinde tebliğ edildiği, 3 ay olan itiraz ve dava süresi geçmeden, diğer anlatımla ihraç kararı kesinleşmeden önce davacının kooperatife esasen gerekmediği halde yaptığı üyelik başvurusunun 28.11.2011 tarihinde reddedildiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece, davacıya üyeliğin devredildiği ve davalı kooperatifin devri kabul ettiği 29.11.2010 tarihi öncesinde birleşen davada davalı H.. A.."ün kooperatif üyesi olduğu, üye iken üyeliğini devrettiği ve yönetim kurulunca da devrin kabul edildiği, davacının ortaklık şartlarını taşımadığı hususunun davalı tarafından savunulmadığı ve kanıtlanmadığı gerekçesiyle yetinilerek, asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ayrıca birleşen davada davalı H.. A.."ün 27.09.2011 tarihli ihraç kararının kesinleşmesinden önce davacının üyelik başvurusunda bulunduğu, davalı kooperatifin ise hisse devir edenin ihraç edildiği gerekçesiyle davacının talebini reddettiği, oysa, ihraç kararının, kooperatifin davacıya ret cevabı gönderdiği 28.11.2011 itibarıyla kesinleşmediği, ihracı kesinleşmeden önce Hürrem"in davacıya üyeliği devretme hakkının bulunduğu ve yönetimce de devrin 1163 sayılı Kanun"un 14/3. ve anasözleşmenin 17. madde hükümleri uyarınca kabul edildiği gerekçesine de dayanılması doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nun 438/son maddesi gereğince gerekçesi kısmen değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle asıl davada davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada hükmün gerekçesi kısmen değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının asıl davada davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi