Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/14488
Karar No: 2015/277
Karar Tarihi: 12.01.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/14488 Esas 2015/277 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın ifadelerinden olayın gerçekleştiği süreç anlaşılmıştır. Sanık, bir arkadaşı olan kişinin babasının işlemleri için bir şirkete ortak olması gerektiğini söylediğini ve sanık da vekaletnamede imzası bulunan limited şirket hisselerini devrettiğini ifade etmiştir. Ancak yıllar sonra bu olayın sahtecilik olduğu ortaya çıkmıştır.
5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca sanığın müdafiinin yasal şartları oluşmayan duruşmalı inceleme istemi reddedilmiştir.
Mahkeme, toplanan delillerin incelenmesi sonucu suçun sabit olduğunu kabul etmiştir. Sanığın savunmaları reddedilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5349 sayılı kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlük ve uygulama şekli hakkındaki kanunların maddeleri uyarınca, cezaları artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir edilerek hüküm kurulmuştur.
Kanun maddeleri: 5320 sayılı Yasa, 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5349 sayılı kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu.
11. Ceza Dairesi         2014/14488 E.  ,  2015/277 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık... müdafiinin yasal şartları oluşmayan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar yerilip incelenerek gereği görüşüldü:
    Sanık..., aşamalarda alınan ifadelerinde; suçlamayı kabul etmeyerek, sanıklardan sadece ..."yı tanıdığını, bu şahsın muhasebeci olduğunu, ... adlı şahsın da arkadaşı olduğunu, 2002 yılında bir başka arkadaşı ... isimli şahsın babası olan ..."un kendisinin yanına geldiğini, şahsın kendisine yurtdışına çıkmak istediğini ancak çıkması için bir şirkete ortak olarak gözükmesi gerektiğini, ancak bu şekilde vize alabileceğini söylediğini, kendisinin de arkadaşı..."nin babasını kendisine söylediği şekilde ... olarak bildiğini, bu aralarda arkadaşı diğer sanık ..."in de sembolik olarak gözüktüğü limited şirket hisselerini devretmek istediğini, her iki taraf da razı olunca kendisinin durumu...olarak bildiği arkadaşının babasına aktardığını, onun da kendisine gerekli işlemleri yapması için ... ismine olan vekaletnameyi getirdiğini, kendisinin de bu vekaletname ile birlikte hisse devir sözleşmesini vekaleten imzaladığını ve evrakları muhasebeci ..."ya teslim ettiğini, yıllar sonra bu olay anlaşılınca ... olarak bildiği kişinin aslında farklı bir kişi olduğunu polis soruşturmasında öğrendiğini, hatta ...olarak bildiği ..."in üzerinden ölürken ..."un kimliğinin çıktığını, bu kişinin kendisini de kandırdığını, bilerek bir sahtecilik yapmadığını savunması ve sorgu hakimliğinde alınan ifadesi sırasında, arkadaşı olan ..."un soyisminin ... olmasına rağmen babası olarak bildiği..."ın soyisminin farklılığından neden şüphelenmediği şeklindeki soru üzerine; inanın o an hiç aklıma gelmedi, işlem de önemsiz olduğundan ve bir çıkarım bulunmadığından böyle bir şey dikkatimi çekmedi demesi, yargılama aşamasında dinlenen tanık ..."un; sanıklardan sadece..."ı 2000 yılından beri arkadaş ortamında tanıdığını,.... isimli şahsın kendisinin babası olduğunu, babasının 24 Mart 2008 tarihinde öldüğünü, babasının ikinci bir isminin olmadığını, kendisini ... olarak tanıtıp tanıtmadığını bilmediğini, tarihini tam hatırlamamakla birlikte, babasıyla ..."da aynı evde otururken sanık ..."ın eve geldiğini, babasının sanık ..."a bir vekaletname verdiğini, sanığın da alıp cebine koyduğunu, sanık ..."ın bu olaydan önce de babasını çok görmediğini, ama tanıdığını, sanık Ufuk"un, kendisinin babası ..."in gerçek ismi ile tanıyıp tanımadığını bilmediğini, kendisi ve Ufuk"un, babalarının ismini birbirlerine söylemediklerini, sanık ..."un, kendisinin soyadını birkaç defa duymuş olabileceğini, ancak kendisini... olarak tanıdığını, babasının ikinci bir kimliği olduğunu babası öldüğünde polisin kendisine telefonla söylediğini, babası öldüğü gün polisin kendisini aradığını, ancak babasının öldüğü hakkında herhangi bir beyanda bulunmadığını, polisin kendisine, ... kimdir dediğini, kendisinin de, tanımıyorum dediğini, kendisini karakola çağırdıklarını, babasının ikinci bir kimliği olduğunu karakolda öğrendiğini, yukarıda yanlış anlaşılma sonucu babasının ikinci bir ismi olmadığını söylediğini ifade etmesi karşısında, en az 2 yıldır tanık..."yi tanıdığı anlaşılan ve savcılık ifadesinde; sahte... olarak bildiğim gerçek adı ... olan kişi benim sınıf arkadaşım olan ..."un babasıdır. ... ile 5 yıl birlikte okudum. Babası kendisini ... olarak tanıtıyordu. Arkadaşım olan oğlu da böyle söylemesine itiraz etmiyordu. Bu nedenle ben gerçek kimliğini yakın zamana kadar öğrenmedim diyen sanık ..."un, tanığın babası olan ... sahte kimlikli ...."un soyadının Çakıryan olamayacağını bilmediğini kabule imkan bulunmadığı cihetle, sanığa yüklenen "zincirleme şekilde işlenen kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik" suçunun sabit olduğunu kabul eden mahkemenin bu kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede sanık ... yönünden bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklara yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezaları artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmuş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık... müdafii ile sanık ..."nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, ONANMASINA, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi