11. Ceza Dairesi 2014/14488 E. , 2015/277 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık... müdafiinin yasal şartları oluşmayan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar yerilip incelenerek gereği görüşüldü:
Sanık..., aşamalarda alınan ifadelerinde; suçlamayı kabul etmeyerek, sanıklardan sadece ..."yı tanıdığını, bu şahsın muhasebeci olduğunu, ... adlı şahsın da arkadaşı olduğunu, 2002 yılında bir başka arkadaşı ... isimli şahsın babası olan ..."un kendisinin yanına geldiğini, şahsın kendisine yurtdışına çıkmak istediğini ancak çıkması için bir şirkete ortak olarak gözükmesi gerektiğini, ancak bu şekilde vize alabileceğini söylediğini, kendisinin de arkadaşı..."nin babasını kendisine söylediği şekilde ... olarak bildiğini, bu aralarda arkadaşı diğer sanık ..."in de sembolik olarak gözüktüğü limited şirket hisselerini devretmek istediğini, her iki taraf da razı olunca kendisinin durumu...olarak bildiği arkadaşının babasına aktardığını, onun da kendisine gerekli işlemleri yapması için ... ismine olan vekaletnameyi getirdiğini, kendisinin de bu vekaletname ile birlikte hisse devir sözleşmesini vekaleten imzaladığını ve evrakları muhasebeci ..."ya teslim ettiğini, yıllar sonra bu olay anlaşılınca ... olarak bildiği kişinin aslında farklı bir kişi olduğunu polis soruşturmasında öğrendiğini, hatta ...olarak bildiği ..."in üzerinden ölürken ..."un kimliğinin çıktığını, bu kişinin kendisini de kandırdığını, bilerek bir sahtecilik yapmadığını savunması ve sorgu hakimliğinde alınan ifadesi sırasında, arkadaşı olan ..."un soyisminin ... olmasına rağmen babası olarak bildiği..."ın soyisminin farklılığından neden şüphelenmediği şeklindeki soru üzerine; inanın o an hiç aklıma gelmedi, işlem de önemsiz olduğundan ve bir çıkarım bulunmadığından böyle bir şey dikkatimi çekmedi demesi, yargılama aşamasında dinlenen tanık ..."un; sanıklardan sadece..."ı 2000 yılından beri arkadaş ortamında tanıdığını,.... isimli şahsın kendisinin babası olduğunu, babasının 24 Mart 2008 tarihinde öldüğünü, babasının ikinci bir isminin olmadığını, kendisini ... olarak tanıtıp tanıtmadığını bilmediğini, tarihini tam hatırlamamakla birlikte, babasıyla ..."da aynı evde otururken sanık ..."ın eve geldiğini, babasının sanık ..."a bir vekaletname verdiğini, sanığın da alıp cebine koyduğunu, sanık ..."ın bu olaydan önce de babasını çok görmediğini, ama tanıdığını, sanık Ufuk"un, kendisinin babası ..."in gerçek ismi ile tanıyıp tanımadığını bilmediğini, kendisi ve Ufuk"un, babalarının ismini birbirlerine söylemediklerini, sanık ..."un, kendisinin soyadını birkaç defa duymuş olabileceğini, ancak kendisini... olarak tanıdığını, babasının ikinci bir kimliği olduğunu babası öldüğünde polisin kendisine telefonla söylediğini, babası öldüğü gün polisin kendisini aradığını, ancak babasının öldüğü hakkında herhangi bir beyanda bulunmadığını, polisin kendisine, ... kimdir dediğini, kendisinin de, tanımıyorum dediğini, kendisini karakola çağırdıklarını, babasının ikinci bir kimliği olduğunu karakolda öğrendiğini, yukarıda yanlış anlaşılma sonucu babasının ikinci bir ismi olmadığını söylediğini ifade etmesi karşısında, en az 2 yıldır tanık..."yi tanıdığı anlaşılan ve savcılık ifadesinde; sahte... olarak bildiğim gerçek adı ... olan kişi benim sınıf arkadaşım olan ..."un babasıdır. ... ile 5 yıl birlikte okudum. Babası kendisini ... olarak tanıtıyordu. Arkadaşım olan oğlu da böyle söylemesine itiraz etmiyordu. Bu nedenle ben gerçek kimliğini yakın zamana kadar öğrenmedim diyen sanık ..."un, tanığın babası olan ... sahte kimlikli ...."un soyadının Çakıryan olamayacağını bilmediğini kabule imkan bulunmadığı cihetle, sanığa yüklenen "zincirleme şekilde işlenen kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik" suçunun sabit olduğunu kabul eden mahkemenin bu kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede sanık ... yönünden bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklara yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezaları artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmuş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık... müdafii ile sanık ..."nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, ONANMASINA, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.