Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3386
Karar No: 2021/1592
Karar Tarihi: 18.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/3386 Esas 2021/1592 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/3386 E.  ,  2021/1592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.03.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat gelmedi. Temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... ve Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, ehliyetsizlik, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil; şirket kâr payının tespiti ve tahsili isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ...′in gerek bizzat, gerekse davalı kızı ...′e vekalet vermek suretiyle dava konusu 78, 25 ve 39 nolu parsellerini kendisinin, eşinin, kızı ...′in ve damadı İlhan′ın ortağı olduğu davalı Şirkete aktardığını ileri sürerek ehliyetsizlik, muvazaa ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenleriyle tapu iptali-tescile ve miras paylarına düşen Şirket kâr paylarının tahsiline karar verilmesini istemişler; aşamada, 39 nolu parsel hakkındaki davalarını atiye bırakmışlardır.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın reddine ilişkin mahkeme kararı Dairece, ″Adli Tıp Kurumundan alınan raporda; 21.07.1989 ve 25.09.1989 tarihlerinde mirasbırakanın hukuki ehliyeti haiz olduğunun bildirildiği, 29.01.1993 tarihi için ise ehliyet konusunda saptama yapılamadığı, bu durumda aksi de kanıtlanamadığına göre hem vekaletname tarihinde hem de akit tarihlerinde mirasbırakanın ehliyetli olduğunun kabulü zorunludur.
    Ne var ki; vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muvazaa konularında hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca; yukarıdaki ilkeler uyarınca inceleme yapılması, her iki taşınmazın satıldığı ... Turizm Ltd. Şti. ve ... Tüketim Malları Ltd. Şti."de davalı ..., eşi, annesi ve babasının ortak olduğunun gözetilmesi, vekilin vekalet görevini kötüye kullanıp kullanmadığının ve mirasbırakanın gerçek irade ve amacının açıklığa kavuşturulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.″ gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, atiye terkedilen taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer taşınmazlar ve istekler yönünden ise, mirasbırakanın hukuki ehliyeti haiz olduğu, muvazaa ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddialarının kanıtlanamadığı, kar payı dağıtımının da Şirket kararına tabi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Getirtilen kayıt ve belgelerden:
    1- Dava konusu 78 parsel(6159,45 m2 arsa-üzerinde 15 adet bağımsız bölümden oluşan blok bulunan) sayılı taşınmazdaki 15 adet bağımsız bölümün kat irtifakına ayrılmış paylarının tamamı mirasbırakana ait iken, mirasbırakanın 21.07.1989 tarihli vekaletnamesiyle vekil kıldığı kızı ... tarafından 25.09.1989 tarihli resmi akitte satış suretiyle ... Tur. Şti.ye satıldığı;
    2- Dava konusu 25 parsel(2483 m2 zeytinlik) sayılı taşınmaz mirasbırakana ait iken, 29.01.1993 tarihli resmi akitte mirasbırakan tarafından bizzat ... Tur. Şti.ye satıldığı;
    3- Hakkındaki dava atiye terkedilen dava konusu 39 parsel sayılı taşınmazın ise mirasbırakanın ölen oğlu Mesut′un eşi ve davacı çocukları tarafından 4.1.1991′de Şirkete satıldığı;
    4- Davalı ...′in ve eşinin, annesinin ve mirasbırakan babasının ... Tur. Şti.nin ortakları oldukları görülmektedir.
    Diğer taraftan, mirasbırakan ...′in 11.03.1997′de (eşi ...′nin de 7.1.1997′de) öldüğü, geride kızı ..., oğlu ..., kızı ... ve 16.05.1989′da ölen oğlu Mesut′tan olma torunları ... ve ...′in kaldığı, eldeki davanın, mirasbırakanın kızı ... ile 3 torunu tarafından kızı ... ve ... Tur. Şti. aleyhine açıldığı sabittir.
    Hemen belirtilmeldir ki, atiye terkedilen dava konusu 39 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve mirasbırakanın hukuki ehliyeti haiz olduğu saptandığından ehliyetsizlik yönünden davanın reddine karar verilmesinde, ayrıca şirket yönetimiyle ilgili olan kâr payı tahsili isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacıların yerinde görülmeyen öteki temyiz itirazlarının reddine.
    Ancak, davaya konu 78 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar hakkında muris muvazaası yönünden yapılan değerlendirmenin yerinde olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir.
    Toplanan delillerden; mirasbırakanın çok varlıklı olduğu, satışa ihtiyacı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Dairenin önceki bozma kararında değinilen ilkeler tüm dosya içeriğiyle birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın gerek davalı kızı ... aracılığıyla gerekse bizzat olmak üzere 78 ve 25 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı Şirkete aktardığı sonuç ve kanaatine varılmakta olup; temliklerden sonraki tarihlerde mirasbırakanın ve eşinin ölmelerinden ötürü davacıların da anılan Şirkette pay sahibi durumuna gelecek olmalarının mirasbırakanın akit tarihlerindeki mal kaçırma iradesini ortadan kaldırmayacağı kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, 78 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesi isabetsizdir.
    Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerinde görüldüğünden, kabulüyle hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi