6. Hukuk Dairesi 2015/6757 E. , 2015/10824 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2007/383-2013/107
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar Dairemizin 23.02.2015 gün ve 2014/12309-2015/1646 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle, davacılardan ....Oto Koruma ve ..... Tic.Ltd. Şti"nin 14/08/1993 tarihli kira sözleşmesi ile... oto ve .... Hiz.Tic. Ltd. Şti"nin ise 01/08/2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalı N.. G.."nın maliki ve kiralayanı bulunduğu ..... Caddesi No:206/B Balgat/Ankara adresindeki işyerinin müşterek kiracıları olduğunu, davacı şirketlere ait kira sözleşmeleri devam ederken, aynı taşınmazın, davacıların bilgisi dışında, davalı mal sahibi N.. G.. ile davalı ....Otomotiv Tic San Ltd Şti arasında ayrı bir kira sözleşmesi düzenlenerek davacı kiracıların mecura girişlerinin engellendiğini, bunun üzerine Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2004/248 sayılı dosyasında müdahalenin meni davası açtıklarını ve bu davada talepleri yönünde karar verildiğini, kararın onandığını, kesinleşen ilam uyarınca mecurun 21/08/2007 tarihinde davacılara teslim edildiğini, ancak aradaki 4 yıllık sürede davacıların yüksek miktarda zarara uğradıklarını belirterek, şimdilik 15.000 YTL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müstereken ve müteselseline tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, davacı şirketlerin işyerindeki faaliyetleri engellendiği için hasılat kaybına uğradıkları iddiası kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı şirketlerin davalılardan mal sahibi ve kiralayan N.. G.. ile düzenlenen sözleşmeler gereğince kiracı oldukları yerin davalı N.. G.. tarafından diğer davalı.... Otomotiv Tic. San. Ltd. Şti."ne kiralandığı ve davacıların kiralanana alınmadıkları, davacıların bunun üzerine açtıkları müdahalenin meni davasının kabul edilerek davalıların müdahalelerinin menine karar verildiği, kesinlen bu ilam üzerine davacıların kiralanana 21.08.2007 tarihinde tekrar girip kullanmaya başladıkları, davacıların 01.09.2003 ile 21.08.2007 tarihleri arasında kiralanan işyerini kullanamamaları nedeniyle uğramış oldukları zarardan şimdilik 15.000 TL"nin tahsilini talep ettikleri hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda.... Oto Koruma ve Gel.San. Tic.Ltd. Şti"nin talep konusu dönemde kiralarını dahi zor ödeyen bir şirket olup, hasılatlarının çok olduğu ileri sürülerek hasılat nedeniyle ileriye dönük zarar talep edemeyecekleri, davacı ... Oto ve .... Hiz.Tic. Ltd. Şti"nin ise bilirkişi
./..
raporlarına göre %100"e yakın hasılat elde etmesi karşısında davacıların farazi zararlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacılar geçerli kira sözleşmesi gereği kiracı olduğu işyerlerini yaklaşık 4 yıl kullanamamışlardır, bu husus kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabittir. Davacı kiracıların yaklaşık 4 yıl boyunca işyerlerini kullanamamaları karşısında hiçbir zararlarının bulunmadığının kabulü hayatın olağan akışına uygun değildir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporları da hükme esas almaya yeterli olmadığı gibi denetime de elverişli değildir. Dava tarihide yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nun 42.maddesi ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK 50/2 maddesinde “uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa Hakim, olayların akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda mahkemece, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişi yada bilirkişilerden yeniden rapor alınarak davacı kiracıların kiralananı kullanamadığı süre içinde uğradığı zarar tespit ettirilmeli, bilirkişilerce bir zarar tespit edilememesi halinde ise 6098 sayılı TBK 114/2 maddesi yollamasıyla aynı kanunun 50/2 maddesi göz önünde bulundurularak inceleme yapılıp, sonucuna göre davacıların zararının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile davacıların zararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru bulmadığı bu defaki incelemeden anlaşılmakla davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Davacı kiracıların karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairemizin 23.02.2015 gün ve 2014/12309 esas, 2015/1646 karar sayılı onama kararının kaldırılarak mahalli mahkemenin 26.3.2013 gün ve 2007/383 esas ve 2013/107 karar sayılı hükmünün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan karar düzeltem harcının karar düzeltme isteyene iadesine 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.