19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/14774 Karar No: 2019/325 Karar Tarihi: 17.01.2019
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14774 Esas 2019/325 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/14774 E. , 2019/325 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi KATILANLAR :...,.... SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Mahkumiyet TEMYİZ EDENLER : O Yer Cumhuriyet Savcısı, Sanık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; ....Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinden talimatla aldırılan 25.12.2014 tarihli bilirkişi raporunun fiziki olarak dönüşü beklenmeden ve rapor aslı temyiz denetimine olanak verecek şekilde dosya içerisine konulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 1) Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde sanık uzlaşmayı kabul etmediğini belirtmişse de, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 2) Sanığa ait iş yerinde aynı gün yapılan aramada farklı iki firma adına tescilli markaların taklidi olan ürünlerin ele geçirilmesi karşısında, tayin olunan cezanın TCK"nun 43/2. maddesi gereğince artırılmaması suretiyle eksik ceza tayini,
3) Adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 50 ve 52. maddeleri yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, 4) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 10.01.2014 yerine 08.01.2014 olarak yazılması, Bozmayı gerektirmiş ve o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 17.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.