1. Hukuk Dairesi 2013/20626 E. , 2015/6690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2005/453-2013/329
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, tazminat ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, konusu kalmadığından asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada Şeydanur aleyhine usûlüne uygun açılmış asıl dava olmadığından reddine, Nuray"ın karşı davasının kısmen kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.05.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı karşı davacı N.. T.. vekili Avukat .. ile diğer temyiz eden vekili Avukat . .. geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacı Ş.. T.. kayyımı Abdulkerim gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi; karşı dava, tapu iptal ve tescil yada tazminat ile taşınmaza yapılan masrafların tazmini; birleşen dava ise, ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 31 nolu bağımsız bölümü annesine tahsis ettiğini, onun ölümünden sonra davalının haksız olarak işgal ettiğini, ihtara rağmen boşaltmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, birleşen davasında ise taşınmazda annesi ile birlikte davalının oturduğunu, annesinin ölümünden sonrada davalının ihtara rağmen 2009 yılı Şubat ayına kadar kullanıma devam ettiğini ileri sürerek toplam 24.150,00 TL ecrimisilin ait olduğu her ay için yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı, asıl davanın reddini savunmuş, karşı davada davacılar; çekişme konusu taşınmazın satın alınmasında muris anneleri Rabia"nın maliki olduğu 12 parselin satışından elde edilen 15.000,00 TL nın katkı payı olarak kullanıldığını, ancak tapuda asıl davacı Şenay adına tescil edildiğini, murisin katkı payı üzerinde miras hakları olduğunu, aynı zamanda satılan taşınmaza zorunlu masraflar yaparak değerini yükselttiklerini ileri sürerek murisin katkı payı oranında tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tesciline ya da katkı payları oranında yasal faizi ile tazminata ve her iki taşınmaza yapılan iyileştirme masrafların tazminine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, konusu kalmadığından asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada Şeydanur aleyhine usûlüne uygun açılmış asıl dava olmadığından reddine, Nuray"ın karşı davasının kısmen kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kat mülkiyeti kurulu 1 parsel sayılı taşınmazdaki 31 nolu bağımsız bölümün asıl davacı Şenay"a ait olduğu kayden sabittir.
Mahkemece, kayda üstünlük tanınmak suretiyle bilimsel verilere uygun olarak hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınması ve taşınmazın yargılama sırasında tahliye edilmesi nedeniyle konusuz kalan elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı (karşı davacı) Nuray"ın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Asıl davacı ile karşı davanın davacılarından Şeydanur"un temyiz itirazlarına gelince;
Çekişme konusu mesken nitelikli 31 nolu bağımsız bölümün 17.11.2000 tarihinde kat mülkiyeti tesisi ile asıl davacı adına tescil edildiği, anılan tarihten önce davacının malik olduğu dava dışı 1 nolu bağımsız bölümü 18.2.2000 tarihinde üçüncü kişiye sattığı, 26.9.2000 tarihinde davacının Yapı Kredi Bankasından 15.000,00 TL tutarında konut kredisi kullandığı, dava konusu taşınmazın satış bedeli olarak 29.9.2000 düzenleme tarihli 35.458,97 TL tutarında davacı adına fatura düzenlendiği hususları açıktır. Ayrıca yargılama sırasında dinlenen tanık anlatımlarıda gözetildiğinde karşı davacı Nuray"ın iddiaları kanıtlanabilmiş değildir.
Öte yandan; karşı davanın davacısı Şeydanur"un asıl davada davalı sıfatı bulunmadığına göre karşı davacı sıfatıda olamayacağından böylesi açılan bir karşı davanın, aynı dava içerisinde çözümlenemeyeceği yönündeki mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, Şeydanur"un çekişmeli bağımsız bölümün satın alınmasında murisin katkısının olduğunu, taşınmaza bir takım iyileştirmeler yaptıklarını ileri sürerek tapu iptal ve tescil ile tazminat istediği ve harcınıda yatırmış bulunduğuna göre, 6100 sayılı HMK"nun 133. maddesi (1086 sayılı HUMK"nun 202.maddesi) hükümleri gözetilerek karşı dava olarak açılan davanın eldeki ( asıl ) davadan tefrik edilip ayrı bir esasa kaydının yapılarak müstakil bir dava olarak değerlendirilmesi gerekeceği kabul edilmelidir. Esasen bu çözüm tarzının dava ekonomisinin de bir gereği olduğu tartışmasızdır.
Hâl böyle olunca; karşı davada, iddiaları kanıtlanamayan davacı Nuray"ın davasının reddine; davacı Şeydanur"un davasının ise, asıl davadan tefrik edilerek müstakil bir dava olarak ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacı Şenay ile karşı davanın davacısı Şeydanur"un bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacı Şenay vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına, 05.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.