MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyet


İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk ..., ..., ... ve ... haklarnda kurulan hükümlerin incelenmesinde,
Kararın gerekçe kısmında suça sürüklenen çocuklar ... ve ... haklarında ... ve ..."ın eylemleri üzerinde ortak hakimiyet kurmadıklarından bahisle müşterek fail olarak kabul edilemeyecekleri belirtildikten sonra, hüküm kısmında 5237 sayılı TCK.nın 37. maddesi kapsamında cezalandırılarak karışıklığa neden olunmuşsa da, bu durum sonuç olarak dosya münderecatıyla çelişmediğinden,
... ve ... haklarında nitelikli cinsel saldırı suçundan hüküm kurulduğu sırada 5237 sayılı TCK.nın 43. maddesi ile artırım uygulanırken cezanın 12 yıl 13 ay 15 gün yerine 13 yıl 1 ay 15 gün olarak belirlenmesi sonuç cezaya etkili görülmediğinden,
Ayrıca;
... ve ..."ın zincirleme şekilde gerçekleştirdikleri nitelikli cinsel saldırı eylemlerini diğer suça sürüklenen çocuklar ile birlikte gerçekleştirmelerine karşın ... ve ... haklarında aynı Kanunun 43. maddesinin uygulanmaması ve suça sürüklenen çocukların beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçu ile ilgili olarak eylemlerine uyan TCK.nın 102/2 ve 102/3-d maddeleri uyarınca verilen ceza 10 yıla ulaşsa veya geçse dahi, suçun sonucunda mağdurun ruh sağlığının bozulmasından dolayı neticenin ağırlığına göre tayin edilen cezanın aynı Kanunun 49/1 ve 102/5. maddeleri gereğince 20 yıla kadar artırılmasının olanaklı bulunduğu nazara alınarak, anılan kanun maddeleri gereğince hakkaniyet kuralları gözetilerek uygun bir arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması sonucunda eksik ceza tayini karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin eleştiriler dışında, unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ..., ... müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk İbrahim hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince,
Mağdur Mustafa"nın çalışmak maksadıyla İstanbul"a geldiği ancak, kalacak yeri olmadığı için yine parklarda ve metruk binalarda kalmakta olan suça sürüklenen çocuklar ile tanışıp hep birlikte onların kaldığı metruk binaya gittikleri, burada ... ve ..."ın bıçak tehdidi ve diğer arkadaşlarının da katılımıyla mağdura karşı nitelikli cinsel saldırı eyleminde bulunduktan sonra onu yaklaşık iki gün boyunca burada zorla tutup eylemlerine devam ettikleri, 07.06.2006 gecesi ..., ..., ... ve ..."in tiner çekerek sızmaları üzerine mağdurun kaçarak Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, 08.06.2006 tarihli savcılık beyanında, ... isimli bir şahısla yanındaki üç kişiden bahsederek toplamda dört şahıstan şikayetçi olduğunu belirttiği, savcılıkça alınan beyanından sonra polis merkezine gittiği sırada Aksaray Metro Meydanında aralarında İbrahim"in de bulunduğu suça sürüklenen çocuklarla karşılaşarak onları yakalattığı, ardından aynı gün alınan kolluk beyanında bu sefer İbrahim de dahil beş kişiden şikayetçi olup çelişkiye düştüğü, suça sürüklenen çocuk İbrahim"in tüm aşamalarda suçlamaları reddederek olay günü diğerleri ile birlikte olmadığını savunduğu, her ne kadar ... ve ... ara sıra İbrahim ile beraber kaldıklarını belirtmişlerse de olay tarihinde onun da olay yerinde bulunduğuna dair beyanlarının bulunmadığı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk İbrahim"in cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk İbrahim ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.