19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11026 Karar No: 2019/321 Karar Tarihi: 17.01.2019
1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/11026 Esas 2019/321 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/11026 E. , 2019/321 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık müdafiinin temyiz aşamasında sunduğu dilekçe ekinde yer alan belgelerle; sanığın 2012 yılında .... Devlet Tıp Üniversitesi Diş Hekimliği Ana Bilim Dalında öğrenimini tamamlayarak Diş Hekimliği Tıp Doktoru uzmanlık diplomasını almaya hak kazandığı ileri sürüldüğüne göre, sanığın yabancı ülkeden verilmiş olsa da, diş hekimliği diploması bulunup bulunmadığı araştırılıp, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun"un 42. maddesinde yer alan “Bu Kanunun ahkamına tevfikan icrayı sanata salahiyeti olmayan veya her ne suretle olursa olsun icrayı sanattan memnu bulunan bir tabip veya diş tabibi veyahut dişçi, dişçilik sanatını icra ederse beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.” şeklindeki düzenleme de dikkate alınarak, sanığın eyleminin 1219 sayılı Kanun"un 42. maddesinde düzenlenen idari para cezasını gerektirip gerektirmediği hususunun karar yerinde tartışılması zorunluluğu, Kabule göre de; 1) 1219 sayılı Kanun"un 41/1. maddesinde cezai yaptırım olarak 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası öngörüldüğü halde, sanık hakkında yalnızca hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, 2) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) numaralı bozma sebebi yönünden CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 17.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.