Taraflar arasındaki sözleşmenin fesh edilmiş olduğundan hükmen tespiti ve hükmen tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalılar-birleşen davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı-birleşen tescil davasında davalı arsa sahibi şirket vekili, müvekkili ile davalı yükleniciler arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, arsa sahibinin edimini yerine getirerek yüklenicinin hakkettiği bağımsız bölümlerden 11 tanesinin verildiğini, ancak ihtara rağmen eksik ve kusurlu işlerin tamamlanmadığı halde kalan bağımsız bölümler yönünden tescil davası açıldığını, işin teslimi gereken süre üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen inşaatın tamamlanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile şerhin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı-birleşen tescil davalarında davacı yükleniciler vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında düzenlenen 17.05.1989 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkilinin kaba inşaatı tamamlamasına rağmen verilmesi gereken bağımsız bölümlerin %78" inin bir kısmının ihtara rağmen verilmediğini ileri sürerek, müvekkiline ait iken halen arsa sahibi adına kayıtlı olan 7 bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca, sözleşmenin yüklenicilerin kusuru nedeniyle geriye etkili şekilde feshi koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle arsa sahibinin fesih davasının kabulü ile sözleşmenin feshine, taşınmazlardaki şerhin terkinine, birleşen tescil davasının reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı birleşen tescil davalarında davacı yükleniciler vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalılar-birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar-birleşen davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.