23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/20045 Karar No: 2016/17 Karar Tarihi: 11.01.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/20045 Esas 2016/17 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi, dolandırıcılık suçundan yargılanan bir sanığın haksız menfaat sağladığına karar verdi. Sanığın, sahte nüfus cüzdanıyla bankalardan kredi çekildiğini ve hakkında soruşturma başlatıldığını söyleyerek katılandan para ve ziynet eşyalarını balkondan atmasını istediği, bir poşetin içerisine konulan 1000 TL para ile muhtelif ziynet eşyalarının sanık tarafından alındığı belirtildi. Mahkeme, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna hükmetti. Ancak, TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için bu hususun bozmayı gerektirdiği belirtildi. Hükümde yer alan \"ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak ise 5237 sayılı TCK'nın 53/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 322. maddeleri geçmektedir.
23. Ceza Dairesi 2015/20045 E. , 2016/17 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2015/231197 MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2015/207 (E) ve 2015/301 (K) SUÇ : Dolandırıcılık SUÇ TARİHİ : 03/03/2015 TUTUKLAMA TARİHİ : 12/03/2015
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan ile telefonla iletişime geçerek, adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanının başkaları tarafından kullanılması suretiyle bankalardan kredi çekildiğini ve bu nedenle hakkında soruşturma başlatıldığına dair yalan söyleyen sanığın, bu duruma inanan katılandan, sözde soruşturmanın selameti için evinde bulunan para ve ziynet eşyalarını bir poşete koyup balkondan atmasını istediği katılanın, bir poşetin içerisine koyduğu 1.000 TL para ile muhtelif ziynet eşyalarını balkondan atması üzerine de sanık tarafından alınarak haksız menfaat temin edildiğinin iddia edildiği olayda; Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, yakalama tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerde TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.