12. Hukuk Dairesi 2017/2712 E. , 2017/6117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın 31/10/2016 tarih, 2016/30453 Esas - 2016/22651 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Dairemizin 31.10.2016 tarih ve 2016/30453 E., 2016/22651 K. sayılı ilamı ile uyuşmazlık konusu değerin temyiz kesinlik sınırını geçemediğinden bahisle alacaklının temyiz dilekçesi reddedilmiş ise de, şikayetin konusu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, takip konusu asıl alacak miktarı da kesinlik sınırının üzerinde olduğundan, kararın İİK"nun 363. maddesi gereğince temyizi kabil olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre; Dairemizin 31.10.2016 tarih ve 2016/30453 E., 2016/22651 K. sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının oybirliği ile kaldırılmasına karar verilerek, Marmaris İcra Hukuk Mahkemesi"nin 05.5.2016 tarih ve 2016/151 E.-2016/182 K. sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi:
Şikayetçi borçlu şirket icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin 11.4.2016 olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece, takip dosyasında bulunan Üsküdar 17. Noterliği"nin 23.01.2006 tarihli belgesinde yazılı adresin borçlunun bilinen son adresi olup bu adrese tebligat çıkarılmadan ticaret sicilde kayıtlı adresine tebliğ yapılması ve iadesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi gereğince tebliğ yapılmasının usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinde, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır" hükmü öngörülmüştür. Ticaret sicilinde kayıtlı adresin bilinen adres olarak kabul edilebilmesi için tebliğ tarihinden önce borçlu şirket tarafından ticaret siciline, tebliğ merciine ya da alacaklıya adres değişikliğine dair bir bildiriminin yapılmamış olması gerekir.
Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği"nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK" nun 35. madde gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekir.
Somut olayda, borçlu hakkında yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin, borçlu .../ ...” adresine tebliğe çıkarıldığı, 17.02.2016 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, adresin ticaret sicilde kayıtlı adres olduğunun anlaşılması üzerine aynı adrese tekrar tebliğe çıkarıldığı ve 25.02.2016 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi gereğince tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamında, şikayetçi borçlu şirketin adres değişikliği kararı aldığı ve ticaret sicil gazetesinde adres değişikliğinin ilan edildiğine ilişkin bir belgeye de rastlanılmamış olduğundan, mahkemenin, takip dosyasında bulunan 23.01.2006 tarihli noter belgesinde yazılı adresin borçlunun bilinen adresi olarak kabulü yerinde değildir.
Bu durumda borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olup, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.