Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1924 Esas 2016/5524 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1924
Karar No: 2016/5524
Karar Tarihi: 05.05.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1924 Esas 2016/5524 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/1924 E.  ,  2016/5524 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 13.10.2015 gün ve 2015/10715 Esas, 2015/8856 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
    Davalı, davacının borcunu ödemediği için davanın reddine karar veilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı tarafından temyizi üzerine karar Dairemizin 13.10.2015 günlü, 2015/10715 Esas, 2015/8856 Karar sayılı ilamı ile “...davacı, davalı alacaklının iddia ettiği alacağını ödediğini ileri sürdüğünden bu iddiayı ispat yükü kendisine düşer. Mahkemece aksine olarak ispat külfetinin davalıya yükletilmesi ve davalının savunmasını ispat etmediğinden davanın kabulü doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Davacı vekili, kararın düzeltilmesini istemiştir.
    İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
    Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir.
    Somut olayda; resmi senet ve akit tablosu içeriğinden "..."in ..."a olan doğmuş ve doğacak borçları için 50.000.000,00 TL" bedel üzerinden tesis edildiği, sözleşme anında borcun belli olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ipoteğin, üst sınır ipoteği olarak düzenlendiği açıktır. İpoteğin kuruluş anında alacak henüz mevcut olmadığı için davalı-alacaklının ipotekle teminat altına alınan anapara alacağının miktarının ne olduğunu gösterir delillerini mahkemeye sunması, davacı-borçlunun da ödeme yaptığını kanıtlaması gerekmektedir. Mahkemece davalı-alacaklıya ipotekle teminat altına alınan alacağını gösterir delil ibraz etmesi için verilen sürede davalı tarafından delil sunulmadığı gözetilerek kararın onanması gerekirken maddi hata sonucu yazılı gerekçeyle bozulduğu bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile bozmaya ilişkin Dairemizin 13.10.2015 günlü 2015/10715 Esas, 2015/8856 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 05.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.