23. Hukuk Dairesi 2014/2573 E. , 2014/6233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kayseri(Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2013/166-2013/240
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa rayiç bedel istemiş davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında imzalanan 19.06.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalının 5372 ada 3 parsel üzerine yapılan binada A blok, 16 numaralı, brüt 170 m²"lik daireyi müvekkiline vermeyi taahhüt ettiğini, davalı kooperatifin 04.08.2008 tarihli ihtarnamesi ile haksız olarak sözleşmeyi feshettiğinin kendilerine bildirildiğini, müvekkilinin 21.08.2008 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshinin haksız olduğunu ve feshi kabul etmediğini davalıya bildirdiğini ileri sürerek, anılan dairenin tapusunun müvekkili adına tescilini, olmadığı takdirde rayiç bedelinin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında davasını ıslah ederek, alacak miktarını 140.000,00 TL"ye yükseltmiş, bozma sonrası talebini tazminata hasretmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine, Dairemizce, dava konusu bağımsız bölümün yargılama sırasında el değiştirmesi nedeniyle davacıya seçimlik hakkının sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda daire bedelini talep eden davacının takibe kısmen haklı görülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde rayiç bedel istemine ilişkindir.
Eser sözleşmelerinin bir türü olan “Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri” uygulamadaki adıyla “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri” bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden TMK’nın 706, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan BK’nın 213., Noterlik Kanunu’nun 60 ve Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Ayrıca, TMK"nın 692. maddesi gereği sözleşmenin tüm paydaşların katılımı ile yapılması zorunludur.
TMK"nın 692. maddesi gereğince, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Bu nedenle sözleşme konusu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "onay" verilmesine bağlıdır.
Somut olayda taraflar arasında 19.06.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeye konu 3255 ada, 114 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre davacının 43/319 oranlı hissesi yanında N. E. isimli 442/638 hisseli bir paydaşının daha bulunduğu ve adı geçen paydaş ile sözleşme yapılmadığı gibi davacı ile davalı arasında imzalanan 19.06.2007 tarihli sözleşmeye diğer paydaş Nazım Ekiz" in muvafakatının olduğu da ileri sürülerek ispatlanmamıştır.
Bu durumda; Dairemizce daha önce verilen bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; tüm paydaşlarının iştirak etmediği ya da muvafakat etmediği sözleşmenin geçersiz olduğu ve geçersiz sözleşmeye dayanılarak, herhangi bir tazminat talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ve yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, davacıdan fazla alınan peşin harç ile davalının peşin harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.