Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde 300.00.-TL olan iştirak nafakasının yetersiz olduğunu belirterek 1.200.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir. Mahkemece iştirak nafakasının aylık 1.300.00.-TL ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. HUMK. 74.maddesinde; "Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hüküm caizdir" düzenlemesi bulunduğu gibi; HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır. Dava dilekçesinden ve cevaba cevap dilekçesinden talep edilen aylık iştirak nafakası miktarının 1.200.00.-TL olduğu açık ve net şekilde anlaşıldığı halde mahkemece aylık iştirak nafakasının 1.300.00.- TL olarak takdir edilmiş olması anılan yasa maddeleri gözönüne alındığında hukuka uygun değildir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile talebi aşar şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış , kararın bozulması gerekmiştir. Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.