Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13733
Karar No: 2018/11214
Karar Tarihi: 26.12.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/13733 Esas 2018/11214 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/13733 E.  ,  2018/11214 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Dava, ödeme emirleri ile haciz ve araç yakalama işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirttiği gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İncelemeye konu dosyada; davalı kurum tarafından davacı adına düzenlenen 2005/9-2006/6(5. ay hariç) dönem prim ve ferilerine ilişkin ödeme emirleri davadışı borçlu şirketin işçisine tebliğ edilmek suretiyle usulsüz tebliğ yapıldığı, davacı tarafından kuruma yazılan 22.02.2016 tarihli yazıya aynı gün elden teslim edilen cevabi yazı ile; borcun ödendiği takdirde hacizlerin kaldırılacağının bildirildiği, bunun üzerine 26.02.2016 tarihinde idari yargıda dava açtığı, idare mahkemesinde verilen görevsizlik kararının davacıya 1103.2016’da tebliğ edildiği, davacının da adli yargıda işbu davayı süresinde yani 15.03.2016 tarihinde açtığı ancak mahkemece, davacı tarafın davayı süresinde açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.
     Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.04.2001 gün ve 2002/21-201 E. 2002/297 K.;  24.03.2004 gün ve 2004/10-164 E. - 2004/170 K. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere itiraz davası için öngörülen yedi (7) günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle defi değil, bir itiraz olup; sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve resen gözönünde tutulmalıdır.
    Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55.maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Yasanın 58.maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir.
    Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında; mahkemece haczin dayanağı ile ilgili usulüne uygun tebliğ edilen bir ödeme emri bulunmadığı, bu nedenle davacının yukarıda belirtilen ıttıla tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin işlemesi gerektiği, davanın süresinde açıldığı gözetilerek esasa girilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karara verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 26.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    .....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi