12. Ceza Dairesi 2018/3626 E. , 2018/8629 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle öldürme suçundan şüpheli ... işletmesi hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/07/2017 tarihli ve 2017/92037 soruşturma, 2017/63782 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/11/2017 tarihli ve 2017/3324 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut dosya kapsamına göre, maktülün trene binmek isterken boşluğa düşerek hayatını kaybettiği olayda, ... işletmesinin asli kusurlu olduğuna ilişkin 24/06/2014 tarihli bilirkişi raporu karşısında, olayın meydana gelmesine sebebiyet veren trenin makinisti ve kondüktürü ile diğer sorumlu ... işletmesi görevlilerinin araştırılıp tespit edildikten sonra ifadeleri alınarak, toplanacak diğer deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre hukukî durumun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, olayın özel hukuk kapsamında kaldığından bahisle eksik soruşturmaya dayalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla merciince itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 18/04/2018 gün ve 94660652-105-34-1478-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
..."ye ait 10072 sefer sayılı E 14000 tipi elektrikli 6 vagonlu banliyö treninin olay günü Haydarpaşa istikametinden Pendik istikametine seyri sırasında durduğu Feneryolu durağında kondüktörün yolcuların binişini kontrol edip kapıların kapanması yönünde işaretini verip yerine geçmesinin hemen ardından perona bebek arabasıyla gelen müteveffanın trenle istasyon platformu arasındaki boşluk dolayısıyla trene binmekte zorlanmasıyla güvenlik görevlisi yardımıyla çocuğunun trene bindirildiği kendisinin de bebek arabasını trene bindirdikten sonra kapıların kapanmasıyla bir kısmı dışarıda kalan bebek arabasının kollarından tutunarak hareket eden trenle birlikte ilerlemesiyle dengesini kaybederek vagonla peron arasındaki boşluktan düşerek tren altında kalıp hayatını kaybettiği olayda, bilirkişi raporlarında tren ile peron rıhtımı arasındaki mesafenin yolcuların güvenle trene bineceği mesafeden daha fazla olması, standartlara uygun olmaması nedeniyle ve trenin kapılarının açık olması halinde hareket etmemesini sağlayan sistemin bir şekilde devre dışı olması sebebiyle ..."ye kusur izafe edildiği, burada kusur izafe edilenin elbette kurumun ilgili yetkilileri olduğu anlaşılmakla söz konusu yetkililerin araştırılıp tespit edildikten sonra gerekli soruşturma yapılarak toplanacak deliller ışığında neticesine göre karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından “... işletmesinin, farklı anonim şirketlerinin bağlı ortaklıkları ile faaliyet gösteren İktisadi Devlet Teşekkülü vasfında tüzel kişi olduğu, özel hukuk açısından hak ve fiil ehliyetlerine sahip olan ... işletmesinin işlemleri neticesinde tazminat sorumluğu kapsamında ve bilirkişi raporu doğrultusunda kusurlu olduğu kabul edilebilse de bu durum işletmenin ceza hukukundaki suç failliği ve ceza sorumluluğu için aranan kusur ve hareket yeteneklerine de sahip olduğu anlamına gelmediği, suç ve ceza politikası gereği olarak ancak gerçek kişilerin suç faili olabildiği ve keza ... işletmesinde görevli makinist ve kondüktör hakkında ihbar eden mahkeme tarafından yargılamanın yapılarak mahkumiyet kararının verildiği, Anayasamızda da güvence altına alınan ceza sorumluluğunun şahsiliği kuralının bir gereği olarak işlenen suç dolayısıyla özel hukuk tüzel kişileri hakkında ceza hukuku kapsamında sadece güvenlik tedbiri niteliğinde yaptırımlara hükmedilebileceği ve güvenlik tedbiri uygulanmasının da istisnai bir uygulama olarak sadece kanunun özel olarak belirtilen hallerde uygulanabileceği, atılı suç yönünden tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanacağına ilişkin hüküm bulunmadığı, böylelikle suçtan zarar görenler ile bilirkişi raporunda kusurlu olduğu tespit edilen ... işletmesi arasında meselenin özel hukuk kapsamında kaldığı” gerekçesiyle verilen İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 06/07/2017 tarih 2017/92037 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/11/2017 tarih 2017/3324 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.