MAHKEMESİ : Bolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2013
NUMARASI : 2011/581-2013/136

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı S.S. Ü.. Konut Yapı Kooperatifi üyesi olarak bağımsız bölüm maliki olduğunu, davacının kooperatif binası yapı denetim ücretinden müvekkiline isabet eden miktar için başlattığı icra takibine süresinde itiraz edilemediğinden takibin kesinleştiğini ve haciz safhasına geçildiğini, davalı ile dava dışı kooperatif arasında akdedilen sözleşmelerin hiçbirinde takip konusu ücretin kooperatif ya da üyelerince ödeneceği düzenlenmediği gibi kooperatiften tahsil imkansız hale gelmediği sürece üyelerinden talepte bulunulamayacağını ileri sürerek, Bolu 3. İcra Müdürlüğü"nün 2011/727 Takip sayılı dosyasından dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile davalının %40 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı kooperatif üyesi ve arsa sahibi olduğunu ve 14 parselde yapılan binalara ilişkin yapı denetim ücretini ödemek zorunda kaldığını, kooperatif ferdileşmeye geçtiğinden, davacının dairesinin bulunduğu E Blok için ödenen yapı denetim ücretinden dolayı davacıya isabet eden miktarın tahsili için icra takibi yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davacının dava dışı kooperatif üyesi olduğu ve kooperatif tüzel kişiliğinin sürdüğü, davalı ile dava dışı kooperatif arasında yapılan sözleşmelerde yapı denetim ücretinin kooperatif üyeleri tarafından ödeneceğine dair bir belirlemenin olmadığı, kooperatif borçlarından dolayı kural olarak sorumluluğun kooperatife ait olacağı, gerekçesiyle, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, şartları bulunmadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.