Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9467
Karar No: 2018/8628
Karar Tarihi: 25.09.2018

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/9467 Esas 2018/8628 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/9467 E.  ,  2018/8628 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/4-1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dairemizin 22.12.2014 tarihli bozma ilamıyla “24/05/2002 doğumlu ...’in, 30/06/2009 günü akşam saatlerinde bisikletini merdivenlerden çıkardığı sırada, bisikleti ile birlikte merdivenden düştüğü, önceleri önemli bir sorunu yokken aradan bir süre geçtikten sonra ilk kez kustuğu, ateşinin de biraz yüksek olduğu fark edilince annesi tarafından geceleyin Sındırgı Devlet Hastanesi Acil Kliniğine götürüldüğü, Sındırgı Devlet Hastanesi Acil Kliniğinde sanık doktor ... tarafından yapılan muayenede, ateşinin dışında önemli bir rahatsızlık tespit edilemediği, anamnezinde kafa travması, bulantı, kusma olması nedeniyle hastanın Balıkesir’e götürülerek beyin cerrahı tarafından görülmesinin tavsiye edildiği, Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesine götürülen ve acil klinikte görevli doktor ... tarafından muayene edilen hastanın lokositinin 25.000 olduğu, kafa grafisinde patoloji görülmediği, acil servis doktorunun, beyin Cerrahi Uzmanı olan sanık ... ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra “Tonsilit” tanısı ile reçete düzenlenerek hastayı evine gönderdiği, Sındırgı"daki evine döndükten sonra hastanın rahatsızlığının arttığı, gece sabaha kadar hiç uyumadığı ve sıkça kustuğu, 01/07/2009 günü sabahı tekrar Sındırgı Devlet Hastanesine götürülen hastanın burada Genel Cerrahi Uzmanı olan sanık ... tarafından muayene edildikten sonra ambulansla tekrar Balıkesir’e sevk edildiği, Ambulans Balıkesir’e hareket ettikten yarım saat sonra hastanın önce çenesinin kasıldığı, 1-2 dakika sonra solunumun durduğu, görevli doktor ve sağlık memuru tarafından hemen entübe edildiği, kısa süre sonra nabzının da gittiği ve CPR uygulamasına başlandığı, yaklaşık 10-15 dakika sonra Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi aciline varıldığı, burada hastaya acilde görevli doktor olan sanık ... tarafından müdahale edildiği, CPR uygulamasına devam edildiği halde sonuç alınamaması sonucu hastanın öldüğü olayla ilgili, hükme esas alındığı belirtilen ön inceleme sırasında düzenlenen 28.08.2009 tarihli bilirkişi raporunda, otopsi raporu ile hastanın ölüm nedenin tespit edilmemesi nedeni ile sanıklara kusur verilmediğinin belirtildiği, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu"nun 28.07.2009 tarihli raporunda ise; sanıklar ... ve ... yönünden inceleme yapılmadığı, sanık ... yönünden ise sanığın hastane imkanları doğrultusunda genel beden travması açısından gerekli konsültasyonları ve tetkikleri istememesinin bir eksiklik olduğu, ancak hastanın travma sonrası ilk 4 saat içerisinde başvurmuş olduğu ve bu nedenle konsültasyonlar istense dahi hastada akut batın kliniğinin tam oturmamış olabileceği ve bu nedenle de hastanın Beyin Cerrahi Uzmanı olan bir yere sevk edilmesinin ölümün üzerine etkisinin olup olmadığının bilinemeyeceğinin belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından Adli Tıp Genel Kurulundan olayda sanıkların kusuru bulunup bulunmadığına ve ölüm ile sanıkların eylemleri arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığına ilişkin rapor alınmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği halde, mahkemece bozma sonra tanzimi istenen raporun yeniden Adli Tıp 1.İhtisas Dairesi tarafından düzenlendiği ve rapor içeriğinde sanık doktor Yüksel"in “... travma öyküsü olan travma sonrası kusma şikayeti başlayan ve aynı zamanda karnında sağ üst kadranda, kaburgaların bitiminde orta hatta yine 1-1,5 cm"lik yüzeyel bir sıyrığı olan hastanın ayakta direkt batın grafisini çektirip değerlendirmeden, uzman konsültasyonu istemeden şifai olarak Atatürk Devlet Hastanesi"ne gitmesini önererek hastayı taburcu etmiş olması nedeniyle kusurlu olduğu”, sanık ..."un “travma sonrası kusma şikayetleri başlayan taşlayan ve aynı zamanda karnında sağ üst kadranda, kaburgaların bitiminde orta hatta yine 1-1,5 cm"lik yüzeyel bir sıyrığı olan hastanın ayakta direkt batın grafisini çektirip değerlendirmeden, batın USG tetkiki yaptırmadan kusma bulgusu açısından sadece kafa travması düşünerek, cerrahi uzman konsültasyonu istemeden, Tonsillit teşhisi ile ilgili ilaçlara ilişkin reçete düzenlenerek hastayı taburcu etmiş olması nedeniyle kusurlu olduğu”, sanık Genel Cerrahi Uzmanı ..."in ise “hastanın dış muayenesinde; hastada bisikletle merdivenden düşme öyküsü bulunulmasına, karın bölgesinde sıyrığı bulunmasına VBC:14.0 tespit edilmesine, çocukta kusma semptomu olmasına ve Dr. ..."nun kendisi tarafından da karın duvarı kontüzyonu düşünülmesine rağmen hastanın ayakta direkt batın grafisini çektirip değerlendirmeden, batın USG tetkiki yaptırmadan hastayı ameliyata alarak eksploratif laporatomi yapmadan sevk sırasında 70/50mmHg tansiyon değeri ile hastayı sevk etmesinin tıp kurallarına uygun olmadığı ve kusurlu olduğu” "nun tespit edilmesine rağmen sanıkların eylemleri ile meydana gelen ölüm neticesi arasında kuşkuya yer bırakmayacak şekilde illiyet bağının kurulup kurulamayacağı hakkında görüş belirtilmediğinden dosyanın tüm sanıklar yönünden kül halinde yeniden Adli Tıp Genel Kurulu"na sevkinin sağlanarak her bir sanığın eylemi ile meydana gelen ölüm arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda rapor aldırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi