Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davalıların çocuğunun davacıların çocuğunu torpido patlatmaya götürdüğünü, çocuğun bir gözünün bu olay nedeni ile görmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 1.000.00 TL maddi, 5.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihinden reeskont faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir. Davacı vekilinin aynı olay nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 241.000.00 TL maddi tazminatın olay tarihinden reeskont faizi ile ödenmesini talep ettiği dava da asıl dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne 1.000 TL manevi tazminatın ve 3.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden yasal faiziyle alınmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK 297/2.maddesinde; “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece birleşen dava hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetli bulunmamıştır. Mahkemece oluşturulan hükümde tüm taleplerin karşılanması ve çelişki oluşturulmaması gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.