10. Hukuk Dairesi 2016/15029 E. , 2018/11195 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti ile prime esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı, fer"i müdahil Kurum ile davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı ... ve ... Sigortası Kanunu"nun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı ... Kanunu"nun 79/10. maddesidir.
Bu kapsamda hizmet tespitine yönelik davalarda davacı işçinin çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı ... Güvenlik Kurumu’na (Devredilen ...) davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Gerçek ücret; sigortalının kıdemi, yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre ödenmesi gereken ücrettir. Hizmet akdinin tarafları görünüşte bir ücret belirlemiş olabilirler, ancak bu ücret tarafların aralarında kararlaştırdıkları gerçek ücret olmayabilir. Uygulamada bazen taraflar arasında kararlaştırılmış olan gerçek ücret (örneğin ... primlerini daha az ödemek amacıyla) bordroya yansıtılmamakta, daha düşük (örneğin asgari ücret) gösterilmektedir. Bu gibi durumlarda yargıç tarafından gerçek ücretin saptanması yoluna gidilmelidir (Prof. Dr. S. Süzek, İş Hukuku, 2. Bası, Beta Yayınları, Sy:287).
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 288. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. maddesi) maddesindeki yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288.(6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. maddesi) maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları gibi delillerle sigortalının imzasını taşıyan ücret bordroları veya hizmet sözleşmesinde yazılı olan ücretin gerçek olmadığı kanıtlanabilir. Ücretin mevcut delillerle şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi mümkün bulunmayan kimi durumlarda, yapılan iş, hizmet süresi ve diğer belirleyici özellikler belirtilmek suretiyle ilgili meslek örgütlerinden sorulmak suretiyle de belirlenebilir. Meslek örgütlerince bildirilen ücret miktarları tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmayıp, diğer bilgi ve belgelerle de desteklenmeleri gerekir.
Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için yine HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK’nun 289. maddesi gereğince tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür. Davacının, davalı ..."ye ait iş yerinde 08.02.2010 ile 11.09.2014 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, en son net 1200 TL ücret ile çalıştığının tespiti ile sigorta başlangıç tarihinin 08.02.2010 tarihi olarak tespiti istemli açılan eldeki davada; Mahkemece, davalı ..."nün diğer davalı Nasel Şirketinin yetkilisi olduğu, bu davalı adına müstakil başkaca bir işyeri bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine; davacının davalı şirket nezdinde talep gibi 08.02.2010 ile 11.09.2014 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespitine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde; Mahkemece hizmet tespitine yönelik verilen kabul kararı yerinde olup; çalışmanın geçtiği prime esas kazanç tutarlarının tespiti yönünden verilen karar eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup hatalıdır. Mahkemece prime esas kazancın tespitine yönelik yukarıdaki esaslar dahilinde deliller celp edilip, bu bağlamda dosya kapsamında, 22.09.2014 ve 22.10.2014 tarihlerinde davalı ... tarafından davacı adına bankaya havale edilen 1.200 TL tutarındaki ödemelerin niteliği de araştırılıp, belirlenmeli ve tüm deliller değerlendirildikten sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme, araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı, davalı şirket ile fer"i müdahil vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı Şirkete iadesine, 26.12.2018 gününde karar verildi.