Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/42
Karar No: 2010/111
Karar Tarihi: 18.01.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/42 Esas 2010/111 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2009/42 E.  ,  2010/111 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde Ekim 1993 ile 1995-1996-1998 Ekim arası geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalıya ait işyerlerinde teknik ressam olarak Ekim 1993 ile 1995 ve 1996- Ekim 1998 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığını kesintisiz çalışmasına rağmen iki ayrı işyerinden sigortalı olarak gösterildiğini ileri sürerek eksik bildirilen sürenin tespitini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Somut olayda davacının, ... Mühendislik Bürosu ünvanlı (43308) sicil nolu işyerindeki çalışmaları 15.11.1993-10.04.1994; 01.12.1996-01.08.1997 ve 1998/1 dönem ile 05.10.1998 tarihleri arasında kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Ayrıca davacının uyuşmazlık konusu dönemde (11008984) sicil nolu iş yerinde 25.06.1994-04.07.1994 tarihleri arasında 1994/2 dönemde 8 gün, (11030497) sicil nolu iş yerinde ise 20.07.1997-11.08.1998 tarihleri arasında 20 gün çalışması Kuruma bildirilmiştir.
    Davacı, Ekim 1993-1995 yılıları ile 1996-1998 yılı Ekim ayları arasında aralıksız çalıştığı iddiası nedeni ile ihtilaf konusu dönemde, eksik bildirilen süreler yönünden Kuruma verilmiş dönem bordrolarına göre bordro tanıkları bulunduğu halde mahkemece bordro tanıklarının dinlenmediği, bordro tanığı ve komşu iş yeri tanığı olmayan tanıklarının beyanlarına göre sonuca gidildiği görülmektedir.
    Yapılacak iş, davacının çalıştığını iddia ettiği iş yerinden geçen ve Kuruma bildirilmeyen süreler yönünden uyuşmazlık konusu dönemde Kuruma verilmiş dönem bordrolarında çalışmaları görülen tanıkların beyanlarına başvurmak, tanıkların adreslerinin tespit edilemediği ya da beyanları ile yetinilmediği takdirde Kurumdan bilgi alınarak veya Emniyet, muhtarlık yoluyla yaptırılacak araştırma sonucu iş yerine komşu veya yakın işyerlerinden belirlenen çalışanların ve işyeri sahiplerinin beyanlarına başvurmak, ayrıca davacının 02.09.1994 tarihinde 20 yaşını doldurmuş olması nedeni ile davacının askerlik sürelerinin ilgili askerlik şubesinden, öğrenim durumu ve okulun devam mecburiyeti bulunup bulunmadığı ve öğenci olduğu tarihler de sorularak, ... ve ... nolu işyerlerinin davalı işyeri ile ilgisinin bulunup bulunmadığının araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi