19. Ceza Dairesi 2018/8170 E. , 2019/300 K.
"İçtihat Metni"
Ticareti usûlüne aykırı terk etmek suçundan sanık ..."in, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 337/a ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddeleri gereğince 1.800,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ....4. İcra Ceza Mahkemesinin 11/04/2018 tarihli ve 2017/591 Esas, 2018/492 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 08/11/2018 gün ve 94660652-105-07-15028-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2018 gün ve KYB.2018-95417 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1- Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 21/11/2011 tarihli ve 2011/6580 esas, 2011/7668 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 2004 sayılı Kanun"un 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan eylemin, yalnızca ticareti terk keyfiyetinin onbeş günlük süre içinde kayıtlı olduğu ticaret sicili memurluğuna bildirilmemesi değil, bununla birlikte anılan Kanun"un 44. maddesine uygun olarak bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerinin bulunduğu bir mal beyanında bulunulmamasının müeyyidesi olduğu, bu durumda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 136. maddesinde sayılan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif ticaret şirketlerinde ticaretin terki söz konusu olmayıp, ortaklık ilişkisinin sona erdirildiği, 2004 sayılı Kanun"un 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğünün, gerçek kişi tacirler için geçerli olup, yukarıda sayılan ticaret şirketlerini kapsamadığı, eş anlatımla ticaret şirketlerinin müdür veya yetkililerinin 2004 sayılı Kanun’un 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunu işlemelerinin yasal olarak mümkün olmadığı ve bu durumda atılı suçun da oluşmayacağı nazara alındığında, sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde,
2- Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 04/05/2017 tarihli ve 2015/17986 esas, 2017/4211 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, somut olayda sanığın üzerine atılı ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunun, 2004 sayılı Kanun’un 354. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tabi olduğu, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen “...etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar...” kısmının madde metninden çıkarılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tabi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı ve böylece sanığın üzerine atılı ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunun uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma isteminin (1) no’lu nedeni yönünden yapılan incelemede;
Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506,510,511 ve 621 esas sayılı kararlarında açıklandığı üzere, İİK"nun 337/a maddesinde düzenlenen “ticareti usulüne aykırı terk etmek” suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesi mümkün olduğu cihetle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği yerinde görülmediğinden REDDİNE,
Kanun yararına bozma isteminin (2) no’lu nedeni yönünden yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ....4. İcra Ceza Mahkemesinin 11/04/2018 tarihli ve 2017/591 Esas, 2018/492 Karar sayılı kararının CMK’nun 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 17/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.