3. Hukuk Dairesi 2014/1220 E. , 2014/7871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2012/228-2013/333
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının kaçak elektrik kullandığının tutanaklarla tespit edildiğini ve davalı hakkında ödenmeyen kaçak elektrik bedellerinin tahsili amacıyla Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2010/27715 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalının toplam 7.822,53 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu yerde 2005 Şubat ile Mayıs 2006 tarihleri arasında kiracı olarak oturduğunu, davalının kaçak elektrik kullanmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının 28.04.2005 tarih ve 0231747 nolu Zabıt Varakası ve 27.03.2006 tarih, 330446 nolu, 26.12.2006 tarih, 331086 nolu, 07.08.2006 tarih, 355341 nolu Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları ile tespit edilen kaçak elektrik kullanımına ilişkin borcuna karşılık başlatılan Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2010/27715 sayılı icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 icra inkar tazminatı talebinden ibaret olduğu, itirazın iptali davalarında yetkili olan mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkeme olduğu, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için de, o mahkemenin yargı çevresi içerisindeki icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği, aksinin kabulü halinde mahkemece kendi yargı çevresinde olmayan icra dairesi ile ilgili bir karar verilmiş olacağı, somut olayda, icra takibinin Bakırköy"de açılmış olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, icra takibine itirazın iptali davalarında yetkili mahkemenin hangi yer mahkemesi olduğu hususuna ilişkindir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK da yetkinin kesin olarak düzenlendiği haller için kanun maddesinde kesin olduğu açıkça bildirilmiştir. Kanun koyucunun mahkemenin yetkisinin kesin olmasını istediği durumlar için madde metninde açıkça kesin olduğunu bildirmesinin aksi ifadesinden kesinlik bildirilmeyen haller için yetkinin kesin olmadığının anlaşılması gerekir.
HMK"nun 19/2 maddesi gereğince yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf yetkili Mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi halde yetki itirazı dikkate alınmaz. Aynı maddenin 4. fıkrasında ise yetkinin kesin olmadığı davalarda davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir hükmünü içermektedir.
İİK.nun itirazın iptali davalarını düzenleyen 67. maddesinde bu gibi davaların genel hükümler dairesinde yürütüleceği belirtilmiş, yetkili mahkeme ile ilgili düzenleme yapılmamıştır. İtirazın iptali davalarında yetkili mahkeme dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.na göre belirlenir.
Somut olayda; davalı aleyhine kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2010/27715 esas sayılı dosyası ile, 30.07.2007 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlunun 26.01.2012 tarihinde borca itiraz ettiği, itirazın iptali davasının açıldığı, dava dilekçesinin davalıya 11.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 25.06.2012 tarihinde cevap dilekçesi verildiği, cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmadığı, davalı vekilince 19.06.2013 tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunulduğu, dava konusu olay yönünden kesin yetki kuralı öngörülmediği, süresi geçtikten sonra yapılan yetki itirazının mahkemece değerlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, icra takibinin Bakırköy"de yapıldığı, itirazın iptali davasının İstanbul Mahkemelerinde açıldığı, itirazın iptali davalarında yetkili olan mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkeme olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, icra takibi ve itirazın iptalinin aynı yargı çevresinde yapılması gerekmediği gibi, itirazın iptali davasında yetki icra takibi yapılan yerden bağımsız olarak genel hükümlere göre belirlenir.
O halde mahkemece, davanın esasına girilerek taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.