Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/21010
Karar No: 2017/3576
Karar Tarihi: 03.04.2017

Tehdit - hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/21010 Esas 2017/3576 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/21010 E.  ,  2017/3576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, ceza verilmesine yer olmadığına

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık ..."ın, ..."ı yaralama suçundan kurulan hükme yönelik bir temyizin olmadığı belirlenerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Tanıklar ..., ... ve ..."ın; sanık ..."ın müşteki ..."ı tehdit ettiğini doğrulamaları karşısında, bu beyanlara neden itibar edilmediğinin kararda açıklanıp tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
    2- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/4-663 E. ve 2014/498 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmesi gerekir. Somut olayda, sanık ..."ın infaz koruma memuru olan müşteki ve mağdurlardan önce ..."e, sonra da kendisini sakinleştirmek içim müdahale eden..."ye hakaret içeren sözler sarf etmesi eyleminin hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu, buna bağlı olarak da tek fiille birden çok kişiye karşı hakaret suçunu işleyen sanık hakkında, TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı kanunun 43/1. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3- Sanık ..."ın, havalandırma için bahçeye çıkarıldığı esnada infaz koruma memuru ..."yle arasında çıkan olaya müdahale etmek için gelen mağdurlar ..., ..., ..."u yaralaması şeklinde kabul edilen eylemlerinin bir bütün halinde, çıkan olaya müdahale etmek isteyen ve bu yönde davranan İnfaz koruma memurlarına, görevlerini yaptırmamak için direnme niteliğinde olduğu gözetilmeden, kasten yaralama suçundan ayrı ayrı hüküm kurulması,
    4- Sanık ..."ın müşteki ..."a yönelik yaralama eyleminde,
    Müştekinin kovuşturmada temyize konu olay hakkında her hangi bir beyanının alınmadığı, soruşturma aşamasında ise “ben bahçeye girer girmez ...ve ... isimli memurlar birden bire bana yumrukla vurdular, infaz koruma baş memuru ... duruma müdahale etti ve beni koğuşuma götürdü” şeklindeki ifadesi ile ..."in soruşturma aşamasında “ben havalandırma bahçesine gittiğimde ... ile ..."ın birbirlerinin yakalarından tuttuklarını ve sarstıklarını, ..."ın baş kısmında bir kızarıklık olduğunu gördüm” şeklindeki beyanı ile sanığa ait adli rapor içeriği karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı da tartışılıp karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi.
    5- Kabule göre de;
    TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ve yine aynı Kanunun 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi
    Bozmayı gerektirmiş ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/04/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi