Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/20929 Esas 2015/187 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/20929
Karar No: 2015/187
Karar Tarihi: 08.01.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/20929 Esas 2015/187 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların, bilgileri ve rızaları dışında şirket ortakları olarak gösterilen kişileri sahte devir işlemleriyle noterden geçirerek resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri gerekçesiyle asliye ceza mahkemesinde yargılandıkları belirtilmektedir. Sanıkların savunmalarında sahtecilik işlemlerinden haberdar olmadıklarını ve işlemleri noter huzurunda yaptıklarını beyan etmelerine rağmen, katılan sanıkların şikayetleri, sahte kimlik kullanılması ve vergi borcu gibi unsurların araştırılması gerektiği vurgulanmaktadır. Mahkeme kararında, suça konu belgelerin akıbeti hakkında karar verilmemesi ve hisse devri sözleşmesinin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge niteliğinde bulunduğu ve TCK’nun 204/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmediği hususlarına dikkat çekilmektedir. Bu nedenle, kararın kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri TCK’nun 204/3 ve CMUK’nun 321. maddesidir.
11. Ceza Dairesi         2014/20929 E.  ,  2015/187 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanıkların mahkumiyetlerine

    Sanıkların, bilgi ve rızaları dışında katılanları şirket ortağı olarak gösterip noterliklerden sahte devir yaptırarak resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri gerekçesi ile haklarında açılan kamu davasında, sanıklar savunmalarında özetle sahtecilik işlemlerinden haberdar olmadıklarını, işlemleri noter huzurunda yaptırdıklarını, şirketi devralıp sonradan devreden ve sahte kimlik kullanan şahısları tanımadıklarını beyan etmeleri, katılan sanık..."in “..sanırım bu arada nüfus cüzdanımı ele geçiren bazı kişiler üzerindeki fotoğrafı değiştirerek bu işlemleri yapmışlar, bu davayı açan Cumhuriyet savcısı benim ifademi almadığından beni de sanık olarak davaya dahil etmiş, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nde açılan dava da ben mağdur olarak yer aldım, doğrusu da budur, olaydan dolayı mağdur oldum, bu kişiler benim kimliğimi kullanarak ... şubesinden kredi kartı ve ayrıca ... telefon hatları almışlar,” şeklindeki ifadesi, yine ..."in dosyaya sunmuş olduğu 11.03.2010 havale tarihli dilekçesinde sahte kimliğini kullanılması nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılıklarına şikayetçi sıfatı ile beyanda bulunduğunu belirtmesi, ... başkanlığının, 12.11.2009 tarihli yazısında şirketin 10.11.2008 tarihi itibariyle 1.637.55 TL borcu olduğuna ilişkin yazısı, sanıklar ... ve ..."nin devir işlemlerini farklı tarihlerde yapmış olmaları karşısında; hisse devir senetlerinde sahte kimlik kullanan şahıs ya da şahısların gerçek kimliklerinin, sanıkların kastının tespiti ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, katılan sanık ... adına tanzim edilen sahte kimlik ile yapılan diğer eylemler nedeniyle yapılan suç duyurularının akıbetlerinin araştırılması, bu dosyayı ilgilendiren belgelerden birer suret dosyaya eklenmesi, anılan dosyalarda yer alması halinde adres, telefon numarası ya da diğer bilgilerden gerçek kimliklerinin tespitine çalışılması, devir tarihleri itibariyle şirketin vergi borcunun olup olmadığı, vergi incelemesine konu herhangi bir işleminin bulunup bulunmadığı, faal olup olmadığı hususlarının ilgili vergi dairesinden sorulması, gerektiğinde kolluk araştırması yapılması, sahte kimlik kullanıldığını bilerek şirketi devretmelerindeki kasıtlarının tartışılması, ayrıca şirket devir alınıp satılmasında sahte kimlik kullanıldığını bildiklerine ilişkinde somut delillerin nelerden ibaret olduğunun karar yerinde gösterilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Suça konu belgelerin akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi
    3-Kabule göre, suçun konusunu oluşturan “hisse devri sözleşmesinin” kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge niteliğinde bulunduğu ve TCK.nun 204/3. maddesininde uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 08.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.