14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12694 Karar No: 2016/5474 Karar Tarihi: 04.05.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12694 Esas 2016/5474 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/12694 E. , 2016/5474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.11.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının reddine dair verilen 21.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava açıldıktan sonra tecavüz ortadan kalktığından elatmanın önlenmesi davası hakkında konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, şartları oluşmadığından manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli mahkeme olduğu, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Sulh hukuk mahkemelerinin görevi ise HMK’nın 4. maddesinde düzenlenmiş olup, HMK’nın 383. maddesinde de aynı kanunun 382. maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadığı takdirde sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. HMK’nın zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 448/1 maddesinde de bu kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması öngörülmüş, Geçici 1/1 maddesine göre de yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı ifade edilmiştir. Bu durumda 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan davalarda görevle ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın hükümlerinin uygulanması gerekir. Somut olaya gelince; Dava, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 11.11.2013 tarihinde açıldığından asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olanan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.