Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13537
Karar No: 2018/11162
Karar Tarihi: 26.12.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/13537 Esas 2018/11162 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/13537 E.  ,  2018/11162 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği üzere davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    İnceleme konusu davada; davacı 1994 yılında davalıların murisi ...... asri fırın isimli iş yerinde çalışmaya başladığını, murisin 2003 yılında fırını torunu..... devrettiğini, torun ..... nezdinde de 15.11.2006 tarihine kadar aralıksız ve sürekli çalıştığından bahisle 15.04.1994-15.11.2006 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitini talep ettiği,mahkemece muri......ya ait iş yerinde bildirim yapılan günler dışında 15.04.1994-31.12.2002 tarihleri arasında 2581 gün, torun ....... ait iş yerinde bildirim yapılan günler dışında 01.01.2003-15.11.2006 tarihleri arasında 318 gün çalıştığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken bir husustur. Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı, bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Bu yön, 6100 sayılı HMK’nun 60. maddesinde; “mecburi dava arkadaşları… aleyhine birlikte dava açılabilir” denilerek norma bağlanmıştır. Davalı sıfatı mecburi dava arkadaşlarının tümüne aittir. Davanın bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya birkaçına karşı açılmış olması halinde davada sıfat sorunu ortaya çıkacaktır. Ancak bu halde, dava sıfat yokluğundan hemen reddedilmemeli, belirtilen eksikliğin giderilmesi yönünde bir talebin bulunması ve dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığının anlaşılması halinde, hakim, HMK’nun 124. maddesinin 4. fıkrasında açıklandığı üzere, karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul ederek, davayı diğer mecb
    uri dava arkadaşına da teşmil ederek, yargılamaya devam etmelidir.
    Davacıya ait hizmet cetvelinin incelenmesinden davacının muris....- ait ....... sicil nolu iş yerinden 18.01.2002-15.11.2002 tarihleri arasında 230 gün bildiriminin olduğu, torun.......ait 1059811 sicil nolu iş yerinden 09.04.2003-01.11.2006 tarihleri arasında 1077 gün bildiriminin olduğu görülmektedir. Söz konusu iş yeri 2003 yılında mirasçı davalı ...........devredilmiş olup, dosyada yapılan araştırma ile toplanan bilgi ve belgeler uyarınca 2003 yılı ve sonrası kabule ilişkin hüküm yerindedir. Ancak muris ....... 04.01.2006 tarihinde vefat etmiş olup, mirasçısı olarak eşi ......... ile dört çocuğunun bulunduğu tespit edilmekle, 2003 yılı öncesi dönem yönünden mirasçıların hepsine karşı dava ikame edilmesi gerektiği halde davada sadece eş ......davalı olarak gösterilmesi ve buna göre hüküm kurulması isabetsizdir.Bu nedenle muris.....i nezdinde çalışılan 15.04.1994-31.12.2002 tarihlerini kapsayan dönem yönünden tüm mirasçılar işveren sıfatıyla, HMK 124. gereğince davaya dahil edilerek ve taraf teşkili sağlanarak, toplanacak delillere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
    O halde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ile ..."ya iadesine, 26.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    .....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi