14. Ceza Dairesi Esas No: 2015/294 Karar No: 2015/5209 Karar Tarihi: 02.04.2015
Beden veya ruh sağlığını bozaak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/294 Esas 2015/5209 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, çocuğun beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel istismar suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın sadece göğüslerine dokunma şeklindeki eylemi, sarkıntılık suçunu oluşturduğu için TCK’nın 43/1 maddesi uyarınca fazla ceza tayini yapılmıştır. 5237 sayılı Kanun’un 7/2 maddesi gereği failin lehine olan kanun hükümleri uygulanacağından, Yargıtay kararıyla 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, hükmün kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK’nın 103 ve 43/1, 6545 sayılı Kanun’un 58, 59, 60, 61. maddeleri ve 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi olarak belirtilmiştir.
14. Ceza Dairesi 2015/294 E. , 2015/5209 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozaak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkûmiyet
Mahalli mahkemece verilen hükmün sanık müdafii tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine; Dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 25.03.2015 Çarşamba saat 13:30"a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti. Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı. Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı. Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu. Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi. Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti. Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 08.04.2015 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi. Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanığın olay tarihinde yürümekte olan mağdurenin arkasından yaklaşarak mağdureye sarılıp göğüslerine dokunma şeklindeki eyleminin, "Belirli bir kimseye karşı cinsel arzuları tatmin amacıyla işlenen, vücut dokunulmazlığını ihlal eden, ani ve kesiklik gösteren hareket ya da hareketler" olarak tanımlanan sarkıntılık suçunu oluşturduğu, sanığın bu olaydan sonraki bedensel temas içermeyen diğer eylemlerinin ise TCK.nın 103. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismarı suçunu oluşturmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK.nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini, Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60, 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yeralan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütüm hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
02.04.2015 tarihinde verilen işbu karar 08.04.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.