5. Ceza Dairesi 2018/1588 E. , 2020/4313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında zincirleme basit zimmet ve özel belgede zincirleme sahtecilik suçlarından mahkumiyet, sanıklar ..., ... ve ... haklarında atılı suçlardan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette zimmet suçundan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün 26/12/2017 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sanıklar hakkında zimmet suçundan açılan kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin vekili aracılığı ile yapmış olduğu temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin temyiz dilekçesi kapsamı da nazara alınarak katılan S.S. Eskişehir İli Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi vekilinin sanıklar ..., ... ve ... haklarında zimmet ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine, katılan Hazine vekilinin sanıklar ..., ... ve ... haklarında zimmet suçundan verilen beraat hükümlerine, sanık ... müdafin ise müvekkili hakkında zimmet ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... haklarında zimmet ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hüküm fıkrasında CMK"nın 223/2-e maddesine yer verilmeyerek aynı Kanunun 232/6. maddesine aykırı davranılmış ise de anılan noksanlık sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında zimmet ve özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat, sanık ... hakkında aynı suçlardan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
S.S. Eskişehir İli Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinin muhasebecisi olup vezne biriminde çalışan sanık ... ile cari hesap servisinde çalışan sanık ..."ın sahte olarak mahsuben ödeme emri düzenleyip kullanmak suretiyle 20.562,71 TL"yi mal edindikleri iddiasıyla açılan kamu davasında sanıklardan ..."ın zimmet ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine, ..."in beraatine karar verilmiş ise de; TCK"nın 247. maddesinde düzenlenen zimmet suçunun oluşabilmesi için kamu görevlisinin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının yararına mal edinmesi ya da kullanması gerektiği gözetildiğinde, sanık ..."ın düzenlediği sahte ödeme emirleri ile tahsil ettiği parayı mal edinmek şeklinde oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen eyleminde yasal tevdi unsurunun gerçekleşmediği, hileli ve yasal olmayan yollarla kendisine haksız menfaat sağladığı anlaşılmakla; eylemlerinin dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını, sahte olduğu anlaşılan mahsuben ödeme emirlerinin sisteme girişinin yapılarak kontrol edilmesi halinde mükerrer olduğunun ortaya çıkacağının anlaşılması karşısında, suça konu mahsuben ödeme emirlerini kontrol etmeyerek ödeme yapan sanık ..."nin eyleminin ise görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı nazara alınmadan, sanık ... hakkında suç niteliğinde hataya düşülerek zimmet ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet, sanık ... hakkında ise beraat hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 62/son maddesindeki “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.” şeklindeki hüküm karşısında, kooperatif muhasebecisi olan sanık ..."ın sahte mahsuben ödeme emri düzenlemek şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 204. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucunda özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
S.S. Eskişehir İli Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi üyelerince düzenlenen 08/01/2010 tarihli tutanak içeriğine göre, suça konu mahsuben ödeme emirleri 08/01/2010 tarihinde kullanılarak aynı gün ödeme yapıldığı halde, sanık ..."ın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda resmi belgede sahtecilik ve zimmet suçlarını birden fazla kez işlediği kabul edilerek hakkında TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Sanık ..."ın kişilik özellikleri göz önüne alınarak hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, suçu işledikten sonra pişmanlık gösterdiği, tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemece kanaat oluştuğu gerekçesiyle cezanın ertelenmesine karar verilmek suretiyle gerekçede çelişkiye düşülmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle sanık ... hakkında kurulan hükümde TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Zimmet suçunu 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşılan ve kooperatifin yöneticisi veya denetçisi olmayan sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca bu bentteki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanması yerine, 53/1-d bendindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına ve yasaklılık süresinin hükümde açıkça belirtilmesi gerektiği gözetilmeden ""hüküm edilen cezanın yarısı kadar süre yasaklanmasına"" şeklinde infazda tereddüde neden olacak biçimde karar verilmesi,
Beraat hükümleri yönünden; hüküm fıkrasında CMK"nın 223/2-e maddesine yer verilmeyerek aynı Kanunun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri ile sanık ... müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca sanık ... yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükümlerin BOZULMASINA 10/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.